3 SORUDA - Arap Birligi ve Katar'in Suriye politikasiAli Altunkaya - Suriye'nin Arap Birligine dönüsünün özellikle Körfez ülkeleri tarafindan arzu edildigini ve Katar'in yasadigi abluka sonrasi daha temkinli adimlar attigini unutmamak gerekiyor - Türkiye, Rusya, Iran ve Suriye dörtlü toplantisinda Suriye meselesinin çözümüne yönelik olumlu adimlar atilma ihtimali, Katar'in rejimle iliskileri yeniden degerlendirmesine yol açabilir
Ali Altunkaya, Katar Emiri'nin Arap Birligi toplantisinda Bessar Esed'in konusmasini dinlemeden ayrilmasinin ardindan, Katar'in Suriye yönetimiyle normallesmeyi nasil ele aldigini AA Analiz için 3 soruda kaleme aldi.
- Katar'in Suriye ile iliskileri nasil bitmisti?
???????Baris ve istikrarin saglamlastirilmasi üzerine kurulu olan Katar'in uluslararasi iliskiler doktrini; uluslararasi problemlerin barisçil yollardan çözümü, halklarin kendi kaderini tayin hakkinin desteklenmesi ve baris yanlisi ülkelerle isbirliginin sürdürülmesi ilkelerine dayaniyor. 2011 yilinda tamamen barisçil halk gösterilerine karsi sert bir tutum takinan Suriye yönetiminin halkin reform taleplerine karsi duyarsizligi ve sivil halki hedef almasi sonucu Katar, Suriye yönetime karsi muhaliflere destek vermeyi tercih etmisti. Böylece Arap ayaklanmalari sürecinde tercihini halklarin özgürlük talebinden yana kullanarak bu süreçte Arap Birligi (AB) üyelerine Suriye'ye asker gönderme çagrisinda dahi bulundu. Bununla birlikte Al Jazeera'nin ayaklanmalari destekleyen yayinlariyla da diger Körfez ülkelerinden farkli bir tutum sergiledi.
Suriye'nin Arap Birligi üyeligi, yönetimin halka karsi uyguladigi politikalar nedeniyle 12 Ekim 2011'de askiya alindi. Yapilan oylamada 22 üyeden 18'i, Suriye'nin birlikten çikarilmasi yönünde karar verdi. Arap ülkeleri, barisçil gösterilerle baslayan protestolarin rejimin sert müdahale politikasina maruz kalmasiyla birlikte Suriyeli muhaliflere mali, siyasi ve silah destegi sagladi.
Bu süreçte Sam'daki elçiligini kapatan Doha yönetimi, Suriye'nin Arap Birligi üyeliginin askiya alinmasinda da önemli bir rol oynadi. Ayrica, Birlesmis Milletler Genel Kurulunda (BMGK) Suriye yönetiminin halka karsi orantisiz siddet kullandigi gerekçesiyle Suriye'yi kinadi. Körfez ülkeleri Suriye krizinin baslarinda Suriye yönetimine karsi birlikte hareket ediyor gibi görünseler de Katar'in Arap ayaklanmalari sürecinde Islamci hareketlere destegi basta Suudi Arabistan olmak üzere diger Körfez ülkelerini de rahatsiz etti. Bu tutumundan dolayi Mart 2014'te Suudi Arabistan, Bahreyn ve Birlesik Arap Emirlikleri (BAE), Doha Büyükelçilerini Katar'dan geri çekti. Buna ragmen tutumundan taviz vermeyen Katar özellikle Suriye yönetimine karsi bakis açisinda ve Islamci yapilanmalara destek politikasinda degisiklige gitmedi.
- Arap Birligi üye ülkelerinin Suriye politikasi nasil degisti?
Suriye iç savasinin 13. yilina girmesi ve içinden çikilamayacak bir hal almasi ve Esed'in Rusya ve Iran destegiyle ayakta kalmasi Arap devletlerinin Suriye yönetimiyle normallesmesinin ana motivasyonudur. Öte yandan Amerika Birlesik Devletleri'nin (ABD) uluslararasi sistemde giderek güç kaybetmesi de Washington'a yakinliklariyla bilinen Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn gibi aktörlerin Esed yönetimiyle her türlü görüsmeyi yasaklayan Sezar Yaptirim Yasasi'na ragmen Sam yönetimiyle normallesmelerine yol açti.
Moskova ve Pekin'in birçok Arap baskentinde artan nüfuzu da Sam yönetiminin Arap Birligine geri dönmesini hizlandiran bir baska sebep olarak öne çikiyor. Diger bir deyisle ABD'nin Suriye siyasetindeki "etkisizligi", yönetimin güçlendirilmesini sagladi. Bu durum da Arap ülkelerinin Esed rejimiyle normallesmesine yol açti. Bu anlamda özellikle Rusya ve Çin'in siyasi telkinleriyle Suriye yönetimiyle normallesme, Körfez ülkelerinin kararini etkiledi.
Ayrica, Misir'da darbeyle isbasina gelen Abdulfettah es-Sisi'nin Batili ülkeler dahil birçok devlet tarafindan benimsenmesi, bölgesel ölçekte otoriter rejimleri kabullenme sürecini hizlandirdi. Bu da zamanla Suriye'de rejim karsiti muhalefeti destekleyen Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn gibi ülkelerin Esed'e daha farkli gözle bakmalarini sagladi.
Suriye'nin yeniden insasi noktasinda rekabet halinde olmalari da BAE, Bahreyn ve Suudi Arabistan gibi Körfez ülkelerini Suriye rejimiyle normallesmeye yöneltiyor. Benzer sekilde, Rusya ve Suriye yönetiminin de Körfez sermayesini geri kazanma noktasinda istekli oldugu söylenebilir. Nitekim Rusya Disisleri Bakani Sergey Lavrov'un Körfez turunun ana gündem maddesi Suriye yönetimiyle normallesme adina yapilan lobi faaliyetleriydi. Dolayisiyla Suriye'nin Arap Birligine tekrar kabul edilmesi, yönetimin Körfez sermayesine tekrar kavusmasini saglayabilir.
- Katar, Suriye politikasini degistirir mi?
Arap dünyasinda bu gelismeler yasanirken Katar, muhaliflere yönelik destegini kesmisse de Esed'in mesruiyetini kaybettigi yönündeki resmi durusunu sürdürmeye devam etti. Bu tutumun en önemli nedenlerinden biri Batili ülkelerin ve özellikle ABD’nin normallesmeye karsi durusunun halen kati olmasidir. Bu anlamda ABD ve Batili ülkeler Suriye yönetimiyle isbirligi yapmayi engellemek adina birçok yaptirim karari açiklamaya devam ediyor. Bu yaptirimlar rejimle normallesme sürecine karsi çikan Katar'in kararlarini etkiliyor. Ancak, Islami motivasyonunu muhafaza eden Katar'in normallesmeye sicak bakmamasinin ana nedenleri son 13 yilda Suriye'de yarim milyon insanin hayatini kaybetmesi ve 12 milyon insanin yerinden edilmesidir.
Nitekim Katar Disisleri Bakani Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Esed rejiminin mevcut yaklasimi nedeniyle Suriye ile normallesmeye sicak bakilmadigini dile getirmisti. Arap Birligi Zirvesi'nde Katar Emiri Seyh Temim bin Hamad Al Sani'nin Esed'in konusmasini dinlemeyip zirveden erken ayrilmasi da Katar'in tutumunu degistirmedigini gösterdi. Ayrica, Katar Haber Ajansindan yapilan açiklamada Katar Emiri'nin zirveden bir konusma yapmadan ayrildigi ve ziyaretinin sadece bir "sevgi nezaketi" oldugu açiklandi. Yasanan bu gelismeler, Katar'in rejimle normallesmeye halen mesafeli durdugunu gösteriyor.
Ancak, Suriye'nin Arap Birligine dönüsünün özellikle Körfez ülkeleri tarafindan arzu edildigini ve Katar'in yasadigi abluka sonrasi daha temkinli adimlar attigini unutmamak gerekiyor. Ayrica Türkiye, Rusya, Iran ve Suriye dörtlü toplantisinda Suriye meselesinin çözümüne yönelik olumlu adimlar atilma ihtimali de Katar'in rejimle iliskileri yeniden degerlendirmesine yol açabilir.
[Ali Altunkaya, Katar Üniversitesi ögrencisi]
* Makalelerdeki fikirler yazarina aittir ve Anadolu Ajansinin editöryal politikasini yansitmayabilir.