Bilim insanlarından yeni çalışma: Hava kirliliği demansı tetikliyor olabilir mi?

İngiltere'deki Francis Crick Enstitüsü, hava kirliliğinin beyin sağlığına etkilerini araştırmak için "Rapid" adlı bir proje başlatıyor. Bu çalışma, hava kirliliğinin demansı nasıl tetikleyebileceğini inceleyerek, Alzheimer gibi hastalıkların ilerlemesini durduracak yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor.İngiltere'deki Francis Crick Enstitüsü, hava kirliliğinin beyin sağlığı üzerindeki etkilerini anlamak için yeni bir çalışma başlatacak.  "Rapid" adlı bu proje, atmosfer kirliliğinin bunamayı nasıl tetikleyebileceğini incelemeyi  ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların ilerlemesini durduracak yeni ilaçların geliştirilmesini hedefliyor.Son yıllarda yapılan araştırmalar, hava kirliliğinin insan sağlığına zarar verdiğini ve birçok hastalığa yol açtığını gösterdi. Hava kirliliği, kanserden kalp hastalıklarına kadar pek çok sağlık sorununu tetikleyebiliyor. Rapid projesi, bu kirliliğin beyin sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyecek. Proje, Race Against Dementia adlı yardım kuruluşu tarafından destekleniyor ve yarın başlayacak.Proje liderlerinden Prof. Charles Swanton, hava kirliliğinin genellikle bunama ile ilişkilendirilmediğini belirtti. Ancak son araştırmalar, havada bulunan küçük parçacıkların nörodejeneratif hastalık riskini artırdığını ortaya koydu. Ekip, Bu parçacıkların beyni nasıl etkilediğini anlamak istediklerini ifade etti. Nörodejeneratif hastalıklar, sinir hücrelerinin ilerleyici dejenerasyonu ve/veya ölümüyle sonuçlanan tedavi edilemez ve zayıflatıcı durumlardıHava kirliliğinin temel bir türü, katıların ve sıvı damlacıklarının minik parçalarının süspansiyonlarından oluşur. Bunlar, araba kamyon egzozlarından, fabrikalardan, tozdan, polenden, volkanlardan, orman yangınlarından ve diğer kaynaklardan üretilir ve partikül madde 2.5 veya basitçe PM2.5 olarak bilinir. Bu partiküller bir metrenin 2,5 milyonda birinden daha küçük bir çapa sahiptir (bir insan saçından yaklaşık 30 kat daha incedir) ve o kadar küçüktür ki insan vücudunun derinliklerine kadar gidebilir.Bu parçacıklar solunduğunda burun yoluyla beyne ulaşabilir. Bilim insanları, beyinde bağışıklık hücreleri tarafından algılanan parçacıkların  beyin sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceği düşünüyor.Araştırmacılar, hava kirliliğinin bunamayı tetiklemek için üç farklı yol izleyebileceğini öne sürüyor. Birincisi, bu küçük parçacıkların beynimizdeki proteinlerin bir araya gelmesini hızlandırarak Alzheimer'a yol açabileceği. İkincisi, bu parçacıkların beynin temizleme sistemini engelleyerek hastalıklara neden olan diğer proteinlerin vücuttan atılmasını zorlaştırabileceği. Üçüncüsü ise, bu parçacıkların beyin iltihabını artırabileceği.Çalışmalar, insan kök hücreleri ve hayvanlar üzerinde gerçekleştirilecek.Crick ve University College London'daki Nörodejenerasyon Biyolojisi Laboratuvarı başkanı Sonia Gandhi, bu mekanizmaların anlaşılmasının, hava kirliliğinin etkilerini azaltacak yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine olanak tanıyabileceğini vurguladı.

Bilim insanlarından yeni çalışma: Hava kirliliği demansı tetikliyor olabilir mi?
Bilim insanlarından yeni çalışma: Hava kirliliği demansı tetikliyor olabilir mi?

İngiltere'deki Francis Crick Enstitüsü, hava kirliliğinin beyin sağlığına etkilerini araştırmak için "Rapid" adlı bir proje başlatıyor. Bu çalışma, hava kirliliğinin demansı nasıl tetikleyebileceğini inceleyerek, Alzheimer gibi hastalıkların ilerlemesini durduracak yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyor.

İngiltere'deki Francis Crick Enstitüsü, hava kirliliğinin beyin sağlığı üzerindeki etkilerini anlamak için yeni bir çalışma başlatacak.  "Rapid" adlı bu proje, atmosfer kirliliğinin bunamayı nasıl tetikleyebileceğini incelemeyi  ve Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların ilerlemesini durduracak yeni ilaçların geliştirilmesini hedefliyor.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, hava kirliliğinin insan sağlığına zarar verdiğini ve birçok hastalığa yol açtığını gösterdi. Hava kirliliği, kanserden kalp hastalıklarına kadar pek çok sağlık sorununu tetikleyebiliyor. Rapid projesi, bu kirliliğin beyin sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyecek. Proje, Race Against Dementia adlı yardım kuruluşu tarafından destekleniyor ve yarın başlayacak.
Proje liderlerinden Prof. Charles Swanton, hava kirliliğinin genellikle bunama ile ilişkilendirilmediğini belirtti. Ancak son araştırmalar, havada bulunan küçük parçacıkların nörodejeneratif hastalık riskini artırdığını ortaya koydu. Ekip, Bu parçacıkların beyni nasıl etkilediğini anlamak istediklerini ifade etti. Nörodejeneratif hastalıklar, sinir hücrelerinin ilerleyici dejenerasyonu ve/veya ölümüyle sonuçlanan tedavi edilemez ve zayıflatıcı durumlardı
Hava kirliliğinin temel bir türü, katıların ve sıvı damlacıklarının minik parçalarının süspansiyonlarından oluşur. Bunlar, araba kamyon egzozlarından, fabrikalardan, tozdan, polenden, volkanlardan, orman yangınlarından ve diğer kaynaklardan üretilir ve partikül madde 2.5 veya basitçe PM2.5 olarak bilinir. Bu partiküller bir metrenin 2,5 milyonda birinden daha küçük bir çapa sahiptir (bir insan saçından yaklaşık 30 kat daha incedir) ve o kadar küçüktür ki insan vücudunun derinliklerine kadar gidebilir.
Bu parçacıklar solunduğunda burun yoluyla beyne ulaşabilir. Bilim insanları, beyinde bağışıklık hücreleri tarafından algılanan parçacıkların  beyin sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olabileceği düşünüyor.
Araştırmacılar, hava kirliliğinin bunamayı tetiklemek için üç farklı yol izleyebileceğini öne sürüyor. Birincisi, bu küçük parçacıkların beynimizdeki proteinlerin bir araya gelmesini hızlandırarak Alzheimer'a yol açabileceği. İkincisi, bu parçacıkların beynin temizleme sistemini engelleyerek hastalıklara neden olan diğer proteinlerin vücuttan atılmasını zorlaştırabileceği. Üçüncüsü ise, bu parçacıkların beyin iltihabını artırabileceği.
Çalışmalar, insan kök hücreleri ve hayvanlar üzerinde gerçekleştirilecek.Crick ve University College London'daki Nörodejenerasyon Biyolojisi Laboratuvarı başkanı Sonia Gandhi, bu mekanizmaların anlaşılmasının, hava kirliliğinin etkilerini azaltacak yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine olanak tanıyabileceğini vurguladı.