Yazar Necla Dursun, Balkanlar'daki edebiyati anlatti:Fatih Türkyilmaz- "Balkanlar'da roman denilince her cografya kendi yasantisini anlattigindan oradaki yasanti neyi getirmisse romanlarda onu görüyoruz. Daha çok savaslar, göç, hüzünler ve gelecek kaygisinin yasandigi dönemlerden romanlari okuyoruz" - "Yahya Kemal Beyatli'nin geldigi Üsküp, kaybolan bir sehir degil. Türk çarsisina gittiginizde Türkçe konusuldugunu görüyorsunuz. Türk kahvesi, serbeti, simidi, pogaçasi her seyin ayni oldugunu görü

Yazar Necla Dursun, Balkanlar'daki edebiyati anlatti:Fatih Türkyilmaz- "Balkanlar'da roman denilince her cografya kendi yasantisini anlattigindan oradaki yasanti neyi getirmisse romanlarda onu görüyoruz. Daha çok savaslar, göç, hüzünler ve gelecek kaygisinin yasandigi dönemlerden romanlari okuyoruz"
- "Yahya Kemal Beyatli'nin geldigi Üsküp, kaybolan bir sehir degil. Türk çarsisina gittiginizde Türkçe konusuldugunu görüyorsunuz. Türk kahvesi, serbeti, simidi, pogaçasi her seyin ayni oldugunu görü

ISTANBUL (AA) - FATIH TÜRKYILMAZ - Yazar Necla Dursun, Balkan edebiyati üzerinden Balkan cografyasini ele aldigi eseri "Roman ve Cografya"nin ortaya çikis sürecini anlatti.

Bir kamu kurumunda memur olarak çalisan Dursun, Balkan göçmeni bir ailenin üyesi oldugu için böyle bir eser yazmayi arzu ettigini söyledi.

Dursun, yazmaya 2016'da basladigini belirterek, "Bizim o topraklara yaptigimiz seyahatler, oradan gelen akrabalarimizi agirlamamiz, dügünlerimiz, adetlerimiz, kutlamalarimiz, törenlerimiz, benim bu kitabi yazmamdaki altyapiyi olusturan en temel faktörler oldu." dedi.

Balkan edebiyatina olan ilgisinin Balkanlar'da yayimlanan süreli yayinlarla basladigini aktaran Dursun, sunlari kaydetti:

"Bazi yazilarim Kosova'daki Türkçem ve Makedonya'daki Köprü dergisinde yayinlandi. Diger Balkan ülkelerindeki süreli yayinlari inceledigimde, yazili kaynak bulunmadigindan okullarda ders verilirken kullanildiklarini gördüm. Bizim burada okuyup da bir kenara ayirdigimiz küçük sayfali dergilerin, kaynak bulunmadigi için ilkokul ögrencilerine ders kitabi olarak okutuldugunu görünce okumami genislettim. Nobel Ödüllü yazar Ivo Andriç, yüksek lisans tezinde Osmanli himayesindeki Bosna'da kültürel yasami ele almisti. Onu okuyup notlar aldim ve o notlardan yazilar çikti. Oradan elde ettigim bilgilerle ve birikimle bu kitaplarda Balkan cografyasinin nasil yer aldigini incelemeye çalistim."

- "Kökleri Türkiye'de kalmis bir agacin meyvelerinin düstügü topraklar"

Necla Dursun, son 100 yilda en etkili edebi türlerden birinin roman olduguna dikkati çekerek, "Romanlar, TV'lere uyarlanan dizilere, filmlere kadar özellikle çocuklarin ve gençlerin kendini buldugu, bütün disiplinlerle baglantili bir tür olarak karsimiza çikiyor. Balkanlar'da roman denilince her cografya kendi yasantisini anlattigindan oradaki yasanti neyi getirmisse romanlarda onu görüyoruz. Daha çok savaslar, göç, hüzünler ve gelecek kaygisinin yasandigi dönemlerden romanlari okuyoruz." ifadelerini kullandi.

Eserde Sirp yazar Ivo Andriç ile Kuzey Makedonyali yazar Kim Mehmeti'nin dört kitabini inceledigini belirten Dursun, iki farkli yazarin Balkanlari nasil anlattigini göstermeyi amaçladigini dile getirdi.

Dursun, Türk edebiyati ile Balkan edebiyatinin etkilesiminin yogun olmadigina isaret ederek, sözlerini söyle sürdürdü:

"Çok az sayida yazarin kitabi Türkçeye çevrilmis durumda. Mesela Makedon ve Türk yörük yazarlarimizdan Ilhami Emin'in çok az sayida kitabi Türkçeye çevrilmis durumda. Kim Mehmeti'nin iki kitabi çevrildi. Ismail Kadare'nin bazi kitaplari çevrilmis, daha çevrilmeyi bekleyenler var. Ivo Andriç'in yüksek lisans tezinin Türkçeye çevrilmis olmasini çok isterdim. Ben kendi kitabimin da Sirpçaya, Makedoncaya, Arnavutçaya, Bosnakçaya, Bulgarcaya, Yunancaya çevrilmesini istiyorum."

- "Kökü Türkiye'de kalmis bir agacin meyvelerinin düstügü topraklar, Balkanlar

Balkan cografyasini, "Kökü Türkiye'de kalmis bir agacin meyvelerinin düstügü topraklar" olarak tanimlayan Dursun, Balkanlarin Türkiye için önemine deginerek, "Yahya Kemal Beyatli'nin geldigi Üsküp, kaybolan bir sehir degil. Türk çarsisina gittiginizde Türkçe konusuldugunu görüyorsunuz. Türk kahvesi, serbeti, simidi, pogaçasi her seyin ayni oldugunu görüyorsunuz. Yeme-içme kültüründen giyime ve misafir agirlamaya kadar kendinizi Türkiye'de hissediyorsunuz." diye konustu.

Necla Dursun, Balkanlar'daki yazarlarin Türkiye'deki faaliyetleri takip ettiklerini ve etkinliklere katildiklarini vurgulayarak, sonraki eserlerinde, Türkiye'deki semtlerle Balkanlar'daki semtleri karsilastirarak, sehirlerin sanatçilara nasil ilham verdigini anlatmak istedigini aktardi.

Yazilarini "Bir Balkan Esintisi" basligiyla "www.necladursun.com" internet adresinde yayinlandigini ifade eden Dursun, Balkan cografyasini merak eden herkesin gidip görmesini tavsiye ederek, "Adinda bal ve kan var. Oradan gelen ritimlerde de aynisi var. Müzikler bal gibi dokuz sekizlik ama sözlerde hep kan var." ifadelerini kullandi.

Dursun'un "Roman ve Cografya" adli eseri, Metamorfoz Yayincilik tarafindan okuyucunun begenisine sunuldu.