Yaslilikta yalnizlik, Alzheimer riskini artiyorYesim Sert Karaaslan- BEYINDER Baskani Prof. Dr. Derya Uludüz: - "Japonya'daki bir çalismayla, baskalariyla çok az sosyal temasi olan yasli insanlarin, daha sik sosyal temasi olan insanlara göre, genel beyin hacminde ve beynin demanstan etkilenen bölgelerinde kayip yasama olasiliginin daha yüksek olabilecegi gösterildi" - "Türkiye'deki yaslilar da modern yasam ile birlikte artik yalnizlik riski ile karsi karsiya. Bazilari evlerinde tek yasarken, baz
ANKARA (AA) - YESIM SERT KARAASLAN - Beyin Sagligi ve Hasta Dernegi (BEYINDER) Baskani Prof. Dr. Derya Uludüz, Japonya'daki yaslilar üzerinde yapilan bilimsel çalisma, yalniz yaslilarin beyinlerindeki hafiza bölgelerinde küçülme görüldügünü, bunun da Alzheimer gelismesine neden olabilecegini bildirdi.
Uludüz, AA muhabirine yaptigi açiklamada, nörolojik bir saglik sorunu olan Alzheimer'in ileri yaslarda beynin bazi bölümlerinin hasar görmesine bagli olarak basta bellek olmak üzere tüm entelektüel faaliyetler, günlük islevler ve davranislarda bozulma ile kendini gösterdigini söyledi.
Alzheimer tedavisinde tam iyilesme ya da "sifa" saglayacak bir tedavinin henüz bulunmadiginin altini çizen Uludüz, dünya genelinde 55 milyon Alzheimer hastasi bulundugunu, bunun 2050 yilina kadar 139 milyona ulasacagi tahmininin yapildigini belirtti.
Uludüz, Alzheimer'i olusturan riskler arasinda sosyallesmeme ile yalniz ve mutsuz bir hayat yasamanin ön plana çiktigina dikkat çekerek, "Konusmak, sohbet etmek nöronlar arasindaki baglantiyi artiriyor. Insanin tek basina olmasi, paylasmamasi, konusmamasi, hiçbir faaliyette bulunmamasi ve içe dönük yasamasi ise sinir hücreleri arasindaki iletisimi bozuyor ve sinir hücrelerinin sessizlesmesine ve beynin küçülmesine neden oluyor." ifadelerini kullandi.
- "Japonya'da çok kisi yalniz yasiyor, bu da riski artiriyor"
Japonya Fukuoka'daki Kyushu Üniversitesi'nden Toshiharu Ninomiya baskanliginda sosyal yasamin beyne ve Alzheimer gelismesine yönelik etkilerine yönelik arastirma yürütüldügünü belirten Uludüz, bu arastirmanin sonuçlarinin bilimsel makale olarak da yayimlandigini belirtti.
Arastirmanin, ortalama yasi 73 olan 8 bin 896 kisi üzerinde yapildigini kaydeden Prof. Dr. Uludüz, "Japonya'da çok kisi yalniz yasiyor, bu da olasi riski artiriyor. Bu tabii yalniza Japonya'nin degil kuzey Avrupa ve Amerika’nin da sorunu. O ülkelerde de yapilan çalismalarin sonuçlari da Japonya'da yapilan çalismayla benzer." dedi.
Uludüz, söz konusu çalismada, insanlarla daha az iliski kuran veya daha sik sosyallesen yaslilarin MR teknigiyle beyin taramalarinin yapildigini, bu kisilere ayrica, "Sizinle birlikte yasamayan akraba veya arkadaslarinizla ne siklikla iletisim halindesiniz, bu kisilerle telefonda mi, yüz yüze mi görüsüyorsunuz?" sorularinin yöneltildigini anlatti.
Yanitlarin MR sonuçlariyla analiz edildigini bildiren Uludüz, söyle devam etti:
"Inceleme sonucunda, en düsük miktarda sosyal temasa sahip olanlarin, en fazla sosyal temasa sahip olanlardan önemli ölçüde daha düsük genel beyin hacmine sahip oldugu belirlendi. Çalismayla, baskalariyla çok az sosyal temasi olan yasli insanlarin, daha sik sosyal temasi olan insanlara göre, genel beyin hacminde ve beynin demanstan etkilenen bölgelerinde kayip yasama olasiliginin daha yüksek olabilecegi gösterildi. Düsük sosyal temas ve yalniz insanlarin beyinlerinde özellikle hipokampüs diye isimlendirilen hafiza bölgelerinde yaygin küçülme oldugu ortaya kondu. Böylece daha önce klinik olarak gözlemlenen bu problem, beyin görüntüleriyle ispatlandi."
- Azalan sosyallesme Türkiye'deki yaslilar için de risk
Japonya kültüründen farkli olarak Türkiye'de geleneksel aile yapisinin hakim oldugunu ve yaslilarin genellikle çocuklariyla yasamaya devam ettigini belirten Uludüz, sunlari kaydetti:
"Türkiye'de de modern yasam ile birlikte artik yaslilar da yalnizlik riski ile karsi karsiya. Bazilari evlerinde tek yasarken, bazilari da birlikte yasadiklarinin aile bireylerinin is yasami içinde yogun oldugundan ayni evde olsalar dahi uzun süre tek baslarina kalabiliyor. Bu da yaslilarda sosyallesmeyi azaltabiliyor. Bugün Japonya'nin yasadigi yarin bizim ülkemiz için de risk olabilir. Bu nedenle tedbirli davranmak önem tasiyor."
- Ailelere öneriler
Uludüz, bu riski azaltmak için akraba iliskilerinin güçlendirilmesi ve bir araya gelmenin önemli oldugunu belirterek, mümkün oldugunca büyüklerle iç içe yasama geleneginin korunmasi gerektigine isaret etti.
Bunu yapmak mümkün olmuyorsa anne ve babalarin telefon ya da bilgisayar araciligiyla görüntülü sohbet için aramanin da faydali olacagini ifade eden Uludüz, "Bu sekilde hem ses hem görüntü ile birlikte hafizanin tazelenmesi saglanacaktir." degerlendirmesinde bulundu.
Uludüz, söyle devam etti:
"Büyüklerin etraflarinda mümkün oldugunca görüsebilecekleri benzer yaslarda insanlarla iletisimlerini saglamak da önemli. Ayni yas gruplariyla gün içinde bir araya gelmelerine olanak saglanmali. Yaslilarimizla bir araya gelindiginde özellikle onlarla iletisim kurulmali, bir konu hakkinda onlarin da düsüncesi alinarak konuya katilmalari saglanmali. Onlara basit sorumluluk verilerek degerli olduklari, onlara ihtiyacimiz oldugu hissettirilmeli. Bu da güven duygusunu artirarak, hayata baglanmalarini saglar. Bir baska önemli husus ise yaslilarin tartisma stres ortamindan uzak tutulmasi. Stresten kaçmak için yaslilarimiz, bu sefer içe dönebiliyor."