Üsküdar Üniversitesi'nden "Deprem Manifestosu"Furkan Gençoglu- Manifestodan: - "Bu afet, bütün yurttaslarimizin günlük yasamlariyla beraber beden ve ruh sagligini dogrudan ya da dolayli olarak etkiledi" - "Yasanan aci ve zorluklar birey ve toplumda gelisimi destekleyici sonuçlar dogurabilir. Travmatik olaylar sonrasi alaninda uzman kisilerce saglanacak profesyonel psikososyal destegin travma sonrasi gelisimi destekleyici olacagi düsünülmektedir"

ISTANBUL (AA) - Üsküdar Üniversitesi, NPISTANBUL Hastanesi, NP Etiler & Feneryolu Tip Merkezi, Türk Psikolojik Danisma Rehberlik Dernegi ve Pozitif Psikoloji Enstitüsü paydasliginda düzenlenen Üsküdar Üniversitesi 5. Uluslararasi Pozitif Psikoloji Kongresi, bu yil "Iyilik Bilimi/Iyilikten Ne Dogar? & Deprem ve Travma Sonrasi Büyüme" temasiyla gerçeklestirildi.

Üsküdar Üniversitesi'nden yapilan açiklamaya göre, Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleskesi Nermin Tarhan Konferans Salonu'nda düzenlenen ve fi-jital olarak gerçeklestirilen kongre, 3 gün devam eden oturumlarin ardindan tamamlandi. Kongre, düzenleme komitesi tarafindan "Deprem Sonucu, Travma Sonrasi Büyüme Manifestosu" ilan edilmesiyle sona erdi.

Manifestoda, Türkiye'nin 6 Subat'ta tarihinin en büyük afetlerinden birini yasadigi hatirlatilarak, "Merkez üssü Kahramanmaras olan ve 11 ilimizi etkileyen depremlerde bir ay sonraki resmi verilere göre, 50 bine yakin insanimiz hayatini kaybetti, yüz binlerce kisi yaralandi ve bir o kadar yapi hasar aldi ya da yikildi. Birlesmis Milletler'in (BM) resmi açiklamasinda maddi kaybin 100 milyar dolari buldugu ifade edildi. Asrin felaketi olarak da adlandirilan bu afet, bütün yurttaslarimizin günlük yasamlariyla beraber beden ve ruh sagligini dogrudan ya da dolayli olarak etkiledi." ifadeleri kullanildi.

Bu tarz dogal afetlerin önceden bilinemez olmasinin, kiside çaresizlik duygusu uyandirmasi ve normal hayatta büyük degisimlere neden olmasi sebebiyle psikolojik rahatsizliklarin ortaya çikmasini tetikledigi vurgulanan manifestoda, sunlar kaydedildi:

"Bu rahatsizliklar arasinda en yaygin olanlari depresyon ve travma sonrasi stres bozuklugudur. Depresyonun en çok görülen belirtileri isteksizlik, halsizlik, moralsizlik, uyku ve istah sorunlari ile hayattan zevk alamamaktir. Travma sonrasi stres bozuklugunun belirtileri arasinda ise travmatik olaydan sonra yasanilan olayi sürekli hatirlama, travmayi hatirlatan durum veya olaylardan kaçinma ve yüksek uyarilmislik hali yer almaktadir. Bu gibi ruh sagligi problemleri bireylerde farkli özellikler sergileyebilmekte, tani ve tedavide zorluklar görülebilmektedir."

- Afetlere hazirlik önem tasiyor

Deprem gibi travmatik deneyimlerin sadece psikolojik bozukluklara degil, ayni zamanda olumlu degisim ve gelisime de neden olabildigi belirtilen manifestoda, "Travma sonrasi büyüme kavrami, kisinin stresli olaylar ile mücadele etmesi sonucu ortaya çikan pozitif psikolojik degisimlere isaret etmektedir. Bu kisilerin kendini anlama, sosyal iliskiler ve hayat felsefesi alanlarinda degisim ve iyilesme görülmektedir. Yasanan aci ve zorluklar birey ve toplumda gelisimi destekleyici sonuçlar dogurabilir. Travmatik olaylar sonrasi alaninda uzman kisilerce saglanacak profesyonel psikososyal destegin travma sonrasi gelisimi destekleyici olacagi düsünülmektedir." ifadeleri kullanildi.

Manifestoda, deprem sonrasi dönemin yaralarin sarilmasi, temel ihtiyaçlarin giderilmesi ve psikososyal destek faaliyetlerinin saglanmasi açisindan oldukça önemli oldugu aktarilarak, su degerlendirmelere yer verildi:

"Afetin ilk anindan itibaren uluslararasi ve ulusal kuruluslar devreye girmis ve tüm toplumumuz devlet ve millet seferberligi içinde bölgeye yardimlarini baslatmis ve devam ettirmektedir. Bu büyük afet, ülkemizin bir deprem ülkesi oldugu gerçegini hatirlatarak afetlere hazirlik ve afet yönetimi konusunda farkindaligin artmasi bakimindan degerlendirilmelidir. Sadece Türkiye'nin degil, bütün dünya ülkelerinin kurtarma timleri ve yardim gönderdigi görüldü. Bir komsu ülke 'Biz sizi güçlü biliriz' mesaji paylasti."