Türkiye Çocuk Arastirmasi (1)Ayse Böcüoglu Bodur- Türkiye'de kendine ait odasi olan çocuklarin orani yüzde 34 iken kendine ait odasi olmayan çocuklar arasinda, uyumak için kullandigi odayi bir hanehalki üyesi ile paylasanlarin orani yüzde 29,4, iki veya daha fazla hanehalki üyesiyle paylasanlarin orani ise yüzde 36,6 oldu - Anneleri tarafindan, ekmek veya makarna gibi tahil içeren yiyecekleri her gün tükettigi belirtilen 6 aylik ve daha yukari yastaki çocuklarin orani yüzde 62,4 olurken, meyveyi

Türkiye Çocuk Arastirmasi (1)Ayse Böcüoglu Bodur- Türkiye'de kendine ait odasi olan çocuklarin orani yüzde 34 iken kendine ait odasi olmayan çocuklar arasinda, uyumak için kullandigi odayi bir hanehalki üyesi ile paylasanlarin orani yüzde 29,4, iki veya daha fazla hanehalki üyesiyle paylasanlarin orani ise yüzde 36,6 oldu
- Anneleri tarafindan, ekmek veya makarna gibi tahil içeren yiyecekleri her gün tükettigi belirtilen 6 aylik ve daha yukari yastaki çocuklarin orani yüzde 62,4 olurken, meyveyi

ANKARA (AA) - Türkiye'de kendine ait odasi olan çocuklarin orani yüzde 34 iken, kendine ait odasi olmayan çocuklar arasinda, uyumak için kullandigi odayi bir hanehalki üyesi ile paylasanlarin orani yüzde 29,4 oldu.

Türkiye Istatistik Kurumu (TÜIK) "Türkiye Çocuk Arastirmasi 2022" verilerini açikladi.

Söz konusu arastirma, TÜIK ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanligi Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlügü arasinda 5 Kasim 2022'de imzalanan ikili protokol ve TÜIK ile UNICEF Türkiye arasinda 1 Agustos 2019'da imzalanan mutabakat zapti kapsaminda yürütüldü.

Arastirma ile Türkiye'de çocuk politikalarinin gelistirilmesine temel teskil etmek üzere çocuk nüfusa iliskin güncel verileri derlemek, ulusal veri ihtiyaçlarini gidermek ve arastirma sonuçlarindan çocuk refahiyla ilgili uluslararasi karsilastirilabilir istatistikleri üretmek amaçlandi.

Arastirmanin alan uygulamasi, 10 Ekim-16 Aralik 2022'de Türkiye genelinde TÜIK tarafindan gerçeklestirildi.

Arastirma kapsaminda, içinde 0-17 yas grubunda en az bir çocuk bulunan 9 bin 10 hane örnek olarak belirlendi.

Bu hanelerde yasayan 0-17 yas grubundaki 14 bin 705 çocuk ile ilgili bilgiler, annelerinden (annenin ayni evde yasamadigi, hayatta olmadigi, durumlarda çocuga temel bakim veren baba, babaanne, anneanne, teyze, hala gibi hanehalki üyesinden) alindi.

Annelerden ve temel bakim verenlerden 0-17 yas grubundaki tüm çocuklari için egitim, yasam kosullari, erken çocukluk gelisimi, saglik, engellilik, çocuk islevselligi, okul yasam kalitesi, ebeveyn katilimi, emzirme ve beslenme, sosyal ve kültürel katilim, çocuk isçiligi ve çocuk disiplini konularinda bilgiler toplandi.

Ayrica, 13-17 yas grubundaki 4 bin 72 çocuga ayri bir soru formu uygulanarak aile hayati, okul hayati, çocuk haklari ve çocuk katilimi konularinda bilgiler derlendi.

Buna göre, Türkiye'de kendine ait odasi olan çocuklarin orani yüzde 34 iken, kendine ait odasi olmayan çocuklar arasinda, uyumak için kullandigi odayi bir hanehalki üyesi ile paylasanlarin orani yüzde 29,4, iki veya daha fazla hanehalki üyesiyle paylasanlarin orani ise yüzde 36,6 oldu.

Kendine ait odasi olan çocuklarin orani yas grubuna göre incelendiginde, yas ilerledikçe kendine ait odasi olan çocuklarin oraninin arttigi görüldü. Bu oran 0-1 yas grubunda yüzde 23,4 iken 15-17 yas grubunda yüzde 45,3 olarak kaydedildi.

Kendine ait odasi olan çocuklarin orani annenin/temel bakim verenin egitim durumuna ve hanenin gelir durumuna göre incelendiginde, annenin/temel bakim verenin egitim düzeyi arttikça ve hanenin geliri yükseldikçe kendine ait odasi olan çocuklarin oraninin arttigi görüldü.

- Günde en az bir defa dis firçalayan 3-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 66,5

Anneleri ve temel bakim verenleri tarafindan günde en az bir defa dis firçaladigi belirtilen 3-17 yas grubundaki çocuklarin oraninin yüzde 66,5 oldugu belirlendi.

Dis firçalama oranlari cinsiyete göre incelendiginde, kiz çocuklarin erkek çocuklara göre daha fazla dis firçalama oranina sahip oldugu tespit edildi.

Günde bir defa dis firçaladigi belirtilen 3-17 yas grubundaki kiz çocuklarinin orani yüzde 36,7, erkek çocuklarin orani yüzde 34,1 oldu. Günde bir defadan fazla dis firçaladigi belirtilen 3-17 yas grubundaki kiz çocuklarin orani yüzde 36,7, erkek çocuklarin orani yüzde 26 olarak hesaplandi.

Dis firçalama oranlari yas gruplarina göre incelendiginde, yas ilerledikçe dis firçalayan çocuklarin oraninin arttigi tespit edildi. Günde bir defadan fazla dis firçaladigi belirtilen 3-5 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 21,3 iken 13-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 39,3 oldu.

Anneleri ve temel bakim verenleri tarafindan haftada en az bir kez banyo yaptigi belirtilen 3-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 99,9 iken haftada en az iki kez banyo yaptigi belirtilen çocuklarin orani ise yüzde 88,9 olarak tespit edildi.

- Yürüyüs, kosu yapan 4-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 14,1

Son bir hafta içinde en az bir gün, günde en az bir saat yapilan sportif faaliyetler incelendiginde, anneleri ve temel bakim verenleri tarafindan 4-17 yas grubundaki çocuklarin yüzde 14,1'inin yürüyüs ve kosu yaptigi, yüzde 4'ünün bisiklet sürdügü, yüzde 7,6'sinin futbol, yüzde 1,8'inin voleybol, yüzde 1,5'inin basketbol oynadigi, yüzde 5,8'inin ise diger sportif faaliyetleri yaptigi belirtildi.

Çocuklarin yaptigi sportif faaliyetler cinsiyete göre incelendiginde, 4-17 yas grubundaki erkek çocuklarin en fazla yaptigi sportif faaliyet yüzde 14,3 ile futbol oynamak olarak kayitlara geçti. Bunu yüzde 13,1 ile yürüyüs ve kosu yapma, yüzde 5,1 ile bisiklet sürme takip etti.

Ayni yas grubundaki kiz çocuklarin en fazla yaptigi sportif faaliyet yüzde 15,2 ile yürüyüs ve kosu yapmak oldu. Bu faaliyeti yüzde 3,4 ile voleybol oynama, yüzde 2,9 ile bisiklet sürme izledi.

- Konsantre olmada zorluk yasayan 5-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 1,4

Ilgili islev alaninda çok zorlanan veya hiç yapamayan çocuklar incelendiginde, anneleri ve temel bakim verenleri tarafindan görmede zorluk yasadigi belirtilen 5-17 yas grubundaki çocuklarin oraninin yüzde 1, duymada zorluk yasadigi belirtilen ayni yas grubundaki çocuklarin oraninin yüzde 0,2, yürümede zorluk yasadigi belirtilen çocuklarin oraninin yüzde 1,1, kendi öz bakimini yapmada zorluk yasadigi belirtilen çocuklarin oraninin ise yüzde 0,9 oldugu görüldü.

Anneleri ve temel bakim verenleri tarafindan iletisim kurmada zorluk yasadigi belirtilen 5-17 yas grubundaki çocuklarin oraninin yüzde 0,8, ögrenmede zorluk yasadigi belirtilen ayni yas grubundaki çocuklarin oraninin yüzde 1,5, hatirlamada zorluk yasadigi belirtilen çocuklarin oraninin yüzde 1,1, konsantre olmada zorluk yasadigi belirtilen çocuklarin oraninin ise yüzde 1,4 oldugu belirlendi.

Degisikligi kabul etmede zorluk yasadigi belirtilen çocuklarin orani yüzde 2,1, davranis kontrolünü saglamada zorluk yasayan çocuklarin orani yüzde 1,6, arkadas edinmede zorluk yasayan çocuklarin orani ise yüzde 2,1 oldu.

Anneleri ve temel bakim verenleri tarafindan her gün kaygi yasadigi belirtilen 5-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 7,3 iken her gün kendini depresyonda hissettigi belirtilen ayni yas grubundaki çocuklarin orani ise yüzde 4,7 oldu.

- Okul derslerinin baskisi altinda hisseden 6-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 13,4

Anneleri ve temel bakim verenleri tarafindan okul derslerinin baskisi altinda hissettigi belirtilen 6-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 13,4 olarak kaydedildi.

Okul derslerinin baskisi altinda hissettigi belirtilen 6-17 yas grubundaki erkek çocuklarin orani yüzde 12,7 iken ayni yas grubundaki kiz çocuklarin oraninin ise yüzde 14,1 oldugu tespit edildi.

Çocuklarin okul derslerinin baskisi altinda hissetme oraninin yüzde 14,3 ile en yüksek 15-17 yas grubunda oldugu görüldü. Okul derslerinin baskisi altinda hissettigi belirtilen 6-9 yas grubundaki çocuklarin oraninin yüzde 12,1, 10-12 yas grubundaki çocuklarin oraninin yüzde 14, 13-14 yas grubundaki çocuklarin oraninin ise yüzde 13,8 oldugu kaydedildi.

- Ebeveynlerin ev ödevlerine yardim ettigi 6-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 54,8

Anneleri ve temel bakim verenleri tarafindan ebeveynlerinin ayda en az bir kez ödevlerine yardim ettigi belirtilen çocuklarin orani yüzde 54,8 olurken, çocuklarin yaslari ilerledikçe, ebeveynlerin çocuklarin ev ödevlerine yardim etme oraninin azaldigi görüldü.

Ebeveynlerinin ayda en az bir kez ödevlerine yardim ettigi belirtilen 6-9 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 82,8 iken 15-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 23,1 oldu.

Anneleri ve temel bakim verenleri tarafindan ebeveynleriyle ayda en az bir kez okul durumlari hakkinda konustuklari belirtilen 6-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 89,7, kitap, film veya televizyon programlari hakkinda konustuklari belirtilen çocuklarin oraninin yüzde 69,9, kütüphaneye veya kitapçiya gittigi belirtilen çocuklarin orani ise yüzde 28,5 olarak kayda geçti.

Ebeveynleriyle ayda en az bir kez ülke gündemi hakkinda konustuklari belirtilen 6-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 33,3 olurken, çocuklarin yaslari ilerledikçe, ebeveynleriyle ülke gündemi hakkinda konusma oraninin da arttigi belirlendi.

Ebeveynleriyle ayda en az bir kez ülke gündemi hakkinda konustuklari belirtilen 6-9 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 19,3 iken 15-17 yas grubundaki çocuklarin orani yüzde 47,8 oldugu görüldü.

- Peynir ve yogurt gibi süt ürünlerini her gün tükettigi belirtilen çocuklarin orani yüzde 57,8

Anneleri ve temel bakim verenleri tarafindan peynir ve yogurt gibi hayvan sütünden yapilan yiyecekleri her gün tükettigi belirtilen 6 aylik ve daha yukari yastaki çocuklarin orani yüzde 57,8 oldu.

Anneleri tarafindan, ekmek veya makarna gibi tahil içeren yiyecekleri her gün tükettigi belirtilen 6 aylik ve daha yukari yastaki çocuklarin orani yüzde 62,4 olurken, meyveyi her gün tükettigi belirtilen çocuklarin orani yüzde 50,5, sebzeyi her gün tükettigi belirtilen çocuklarin orani yüzde 33, et, tavuk veya baligi her gün tükettigi belirtilen çocuklarin orani ise yüzde 12,7 ve fasulye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri her gün tükettigi belirtilen çocuklarin orani yüzde 10,9 olarak kayitlara geçti.

Seker veya çikolata gibi tatlilari her gün tükettigi belirtilen çocuklarin oraninin yüzde 32,6, cips ve kraker gibi atistirmaliklari her gün tükettigi belirtilen çocuklarin oraninin yüzde 21,4, kola veya seker içeren diger alkolsüz içecekleri her gün tükettigi belirtilen çocuklarin oraninin ise yüzde 15,1 oldugu tespit edildi.

Seker veya çikolata gibi tatlilari, cips ve kraker gibi atistirmaliklari, kola veya seker içeren diger alkolsüz içecekleri her gün tüketen çocuklar yas gruplarina göre incelendiginde, yas ilerledikçe bu ürünleri her gün tükettigi belirtilen çocuklarin oraninin arttigi görüldü.

Annenin ve temel bakim verenin egitim seviyesinin arttikça meyve, sebze, et, tavuk veya balik, peynir ve yogurt gibi hayvan sütünden yapilan yiyecekleri her gün tüketen çocuklarin oraninin arttigi belirlendi.

Bir okul bitirmemis annelerin ve temel bakim verenlerin çocuklarindan her gün meyve tüketenlerin orani yüzde 30,6 iken yüksekögretim mezunu olanlarin çocuklarinda bu oranin yüzde 70,3 oldugu kaydedildi. Bir okul bitirmemis annelerin ve temel bakim verenlerin çocuklarindan her gün sebze tüketenlerin oraninin yüzde 26,5 iken yüksekögretim mezunu olanlarin çocuklarinda bu oranin yüzde 44,6 oldugu görüldü.

(Sürecek)