"Son Aksam Yemegi" filmi Cumhuriyet'in kurulusunun bir gün öncesine odaklaniyorAise Hümeyra Akgün,Fatih Türkyilmaz- Filmin yapimcisi Selim Tuncer: - "Cumhuriyet düsüncesinin artik ete kemige büründügü 28 Ekim 1923 aksami Çankaya Köskü'nün mutfaginda ve yemek salonunda gelisen olaylari konu ediniyor" - Yönetmen Levent Onan: - "Ekibin heyecani bizi çok iyi yerlere tasidi. Hikayemiz çok karmasik oldugu kadar çok tatli bir serüveni anlatiyor"
ISTANBUL (AA) - Cumhuriyet'in 100. yilina özel hazirlanan ve 27 Ekim'de vizyona girmesi planlanan "Son Aksam Yemegi" filmi seyircilerle bulusmaya hazirlaniyor.
Eski Ciner Stüdyolari'nda gerçeklestirilen çekimler öncesi basin toplantisinda konusan filmin yapimcisi Selim Tuncer, "Film, Mustafa Kemal Pasa'nin 'Arkadaslar yarin Cumhuriyet'i ilan edecegiz' dedigi ve Cumhuriyet düsüncesinin artik ete kemige büründügü 28 Ekim 1923 aksami Çankaya Köskü'nün mutfaginda ve yemek salonunda gelisen olaylari konu ediniyor." dedi.
Tuncer, filmin, Cumhuriyet'in kurulusunda halkin içinde yasananlara bakan bir tarafinin olduguna isaret ederek, "'Son Aksam Yemegi' ile etnik köken, dil, din, irk, siyasi görüs ayriligina düsmeden herkesi Cumhuriyet'in 100. yili masasinin etrafinda toplamak istedik. Kenetlenmis bir millet olabilmemiz için buna ihtiyacimiz oldugunu düsünüyoruz ve bir sinema eseriyle de bu ideale mütevazi bir katkida bulunmak istiyoruz." diye konustu.
Filmin, ayni zamanda Osmanli'dan Cumhuriyet'e geçisin alt psikolojilerini de bir miktar anlattigini söyleyen Tuncer, söyle devam etti:
"Sonuçta 2 saatlik bir sinema filmi damakta tat birakabiliyorsa biz amacimiza ulasmisiz demektir. Devletin devamliligi, Birlesmis Milletler tarafindan da kabul edilir. Sinema eserini anlatirken bu kadar politik konusmak istemem ama isin realitesi bu. Türkiye Cumhuriyeti bir devamliligin sonucudur. Biz, geçmisimizle de gelecegimizle de barisik yasamaliyiz. Halkimiza da bunu söylüyor olacagiz."
- "Halki temsil eden mutfak çalisanlarinin hikayeleriyle iç içe geçmis bir olay örgüsünü tasiyor"
Yönetmen Levent Onan da hummali bir çalisma yürüttüklerini belirterek, "Ekibin heyecani bizi çok iyi yerlere tasidi. Hikayemiz çok karmasik oldugu kadar çok tatli bir serüveni anlatiyor." degerlendirmesinde bulundu.
Cumhuriyet konusunu farkli bir yönden filmde ele aldiklarinin altini çizen Onan, "Filmimiz, Çankaya Köskü'nün mutfaginda basliyor. Her ne kadar üst katta Cumhuriyet'in ilanina dair hummali bir çalisma yürütülse de alt katta bizim halki temsil eden mutfak çalisanlarinin hikayeleriyle iç içe geçmis bir olay örgüsünü tasiyor. Böyle bir proje içinde olmaktan dolayi çok mutluyum." ifadesini kullandi.
Filmin senaristlerinden Vilmer Özçinar ise "Senaristlik hayatimda pek çok dizi yazdim. Ilk sinema filmim. Beni bu kadar heyecanlandiran, masadan kalkmak istemedigim dedigim ender projelerden birisi." sözlerini sarf etti.
Senarist Ayla Haciogullari da sanatin birlestirici gücünden bahsederek, sunlari kaydetti:
"Biz bir birlik, devam hikayesi kurguladik. Bu film, Cumhuriyet'in kuruldugu, aslinda Osmanli'nin sanki tirnak içinde sona erdigi geceyi anlatiyor. Oysa ne kadar 'bitti' dersek diyelim, soframizda yemegi, aklimizda hatiralari var. Dolayisiyla tam olarak hiçbir sey bitmis degil. Biz o anilarla, o mirasla, farkliliklarla ve farkli görüsleri bir araya toplayarak yolumuza devam ediyoruz. Bugünden geriye dogru bakip bir film yapiyoruz. Biz, istiklal yürüyüsünün bugünkü neferleri olarak böyle bir köprü projeye imza atmaktan dolayi çok gururluyuz."
- "Latife'yi anlamak ve onu okumak üzerine yaptigim bir yolculuktu bu"
Oyuncu Pelin Akil ise filmde "Latife Hanim" karakterini canlandirdigini dile getirerek, sunlari anlatti:
"Atatürk'ün 2,5 yil evli kaldigi Latife Hanim'i oynuyorum. Onun heyecani çok fazla üzerimde. Senaryoyu ilk okudugumda da çok heyecanlandim. Bir kamp sürecine girdim, kendimi tamamen Latife'yi anlamak ve onu okumak üzerine yaptigim bir yolculuktu bu. Onun ne kadar zeki, entelektüel, kadin haklarinin üzerinde fikirleri olan ve bunu berrak bir sekilde Atatürk'le sürekli paylasan, onun yaninda olan, hem sagligiyla hem de bazi bürokratik dokümanlarda çevirmenligini yaptigi çok entelektüel bir kadin. Ingilizce, Almanca, Fransizca biliyor. Sorbonne'da egitim görmüs. Sadece bir tik sivri dilli. O sivri dilli olmasindaki sebep de dogru bildigi ve kendini hakli gördügü konulara sahip çikmasi. Onun üstünden gidip kendi davasinin üstünde durmasi. O yüzden lafini sakinmayan bir kadinmis. Heyecanliyim. Ekibim de çok heyecanli. Bu heyecan bizi daha da bu projeye sarilmaya sebep oluyor."
- "Cep telefonum Atatürk'ün fotograflariyla dolu, onun beden diliyle alakali kitaplar okudum"
Yapimda Mustafa Kemal Atatürk'ü oynayan Onur Tuna da rol ilk geldiginde çok heyecanlandigini ve senaryoyu okudugunda hikayede çok farkli doneler gördügünü söyledi.
Tuna, filmde bugüne kadar alisilagelmis bir anlatimin olmadigina dikkati çekerek, "Daha halkin gözünden, halkin kendi egemenligini nasil korumasi gerektigiyle alakali çok güzel anlatan bir film." dedi.
Karakterine hazirlanma konusunda ise Tuna, söyle konustu:
"Mustafa Kemal'in yüzünü görmek degil, ideolojilerini anlamak; ideolojilerini anliyorsaniz eger, onu Ata olarak görüyorsaniz, aslinda çalisiyorken yorulmuyorsunuz. Çok daha hevesli olabiliyorsunuz. Birçok çalisma yaptim, hala yapiyorum. Cep telefonum Mustafa Kemal Atatürk'ün fotograflariyla dolu, onun beden diliyle alakali kitaplar okudum. Evde oyuncu koçumla beraber etütler yapiyorum. Atatürk'le alakali regresyon çalismalari yaptim. Birçok çalisma yaptim ve iyi bir sey çikacagina inaniyorum."
Filmde asçi "Mahmut" karakterini canlandiran Necip Memili ise "Çok güzel bir is çikiyor. Çok güzel bir film çekiyoruz. Iyi bir senaryo, güzel bir ekip. Çok yoruldular. Cumhuriyet'in ilaninin bir gün öncesindeki aksam, Çankaya Köskü'nde mutfakta halkin Cumhuriyet'le ilk karsilasmasi, buna verilen tepki, baslarindan geçen komik hikayeler, yemegi yetistirmek, Mustafa Kemal'in geçmis ve gelecekle bir arada olmasi gerektigini anlatan çok iyi yazilmis bir senaryo. Herkese iyi seyirler diliyorum." görüsünü paylasti.
Filmin oyuncu kadrosunda yer alan Engin Senkan, Mustafa Kirantepe, Yasemin Conka, Nehir Gökdemir, Tugba Dastan ve Azra Aksu da toplantida konusma yapti.
- "Son Aksam Yemegi" hakkinda
Film için Çankaya Köskü'nün dis cephesi, odalari ve mutfak birebir yeniden insa edildi. Kostümlerle birlikte iç mekanlarda dekorlar, duvar süslemelerinden halilara, mobilyalardan çatal biçaklara, avizelere, perdelere, kuzineye kadar aslina uygun olarak hazirlandi.
Filmin yapimciligini CineGenna Pictures, yaratici yapimciligini Esra Seyrekbasan üstleniyor.
Ön hazirlik çalismalari yaklasik iki yildir süren film, 27 Ekim'de Türkiye, Avrupa ve Azerbaycan'da ayni anda vizyona girecek.
Yapimin konusu özetle söyle:
"Çankaya Köskü'nün üst katinda yeni bir yönetim sekline geçis tartisiliyordur ve ertesi gün Cumhuriyet ilan edilecektir. Alt katta bulunan mutfakta ise o tarihi anlara taniklik eden, asçisindan yamagina, mutfak çalisanlarinin hüzün ve mutluluk dolu yirmi dört saati beyazperdeye yansiyacak."