Kovid-19, salgin ilan edilisinin 3. yilinda da "küresel acil durum" olarak nitelendiriliyorMuhammet Ikbal Arslan- Ilk kez Çin'in Vuhan kentinde 31 Aralik 2019'da görülen ve 11 Mart 2020'de resmen "salgin" ilan edilen Kovid-19, uzun bir süre ülkeleri tedbir almaya ve bununla yasamak için gerekli sartlar olusturmaya zorladi - DSÖ, geçen yil itibariyla Kovid-19 vakalarinda düsüs yasanmasina ve tedbirlerdeki gevsemelere ragmen "hastaligi hafife almayin" çagrisini yineliyor

Kovid-19, salgin ilan edilisinin 3. yilinda da "küresel acil durum" olarak nitelendiriliyorMuhammet Ikbal Arslan- Ilk kez Çin'in Vuhan kentinde 31 Aralik 2019'da görülen ve 11 Mart 2020'de resmen "salgin" ilan edilen Kovid-19, uzun bir süre ülkeleri tedbir almaya ve bununla yasamak için gerekli sartlar olusturmaya zorladi
- DSÖ, geçen yil itibariyla Kovid-19 vakalarinda düsüs yasanmasina ve tedbirlerdeki gevsemelere ragmen "hastaligi hafife almayin" çagrisini yineliyor

CENEVRE (AA) - MUHAMMET IKBAL ARSLAN - Kovid-19'un Dünya Saglik Örgütü (DSÖ) tarafindan salgin ilan edilmesinin üzerinden 3 yil geçmesine ve virüsle mücadelede kaydedilen ilerlemelere ragmen DSÖ, salgini "küresel acil durum" olarak nitelendirmeyi sürdürüyor.

AA muhabirinin derledigi bilgilere göre, DSÖ, 30 Ocak 2020'de salgin nedeniyle "küresel acil durum" ilan etti, 11 Subat 2020'de de yeni tip koronavirüse "Kovid-19" adi verildigini açikladi.

Ilerleyen günlerde tüm dünya virüsle ilgili gelismelere odaklanirken, salginin kontrol altina alinmasina yönelik tedbirler tüm ülkelerin ana gündemi oldu.

Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasi 11 Mart 2020'de görülürken, bu tarih ayni zamanda Kovid-19'un DSÖ tarafindan "küresel pandemi" ilan edildigi gün oldu.

DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, 11 Mart 2020'de Kovid-19'un yayilma hizinin alarm verici düzeyde oldugunu belirterek, Kovid-19'u resmen "salgin" ilan etti.

Dünya, Kovid-19 salginindan ilk kez Çin'in 31 Aralik 2019'da Vuhan kentinde "kaynagi bilinmeyen gizemli solunum yolu hastaliginin" ortaya çiktigini DSÖ'nün bildirmesiyle haberdar oldu.

Hizla dünya geneline yayilan salgin, insanlari evlerine kapatti, ekonomileri etkiledi ve bugüne kadar milyonlarca kisinin hayatini kaybetmesine yol açti.

Hastalik, ilk kez Çin'in Hubey eyaletine bagli Vuhan kentindeki deniz ürünleri gida pazarini ziyaret eden kisilerde görüldü. Sebebi anlasilamayan "solunum rahatsizligi" sikayetiyle ilk hasta 17 Kasim 2019'da hastaneye basvurdu. Akciger iltihaplanmasina yol açan hastaliga bilinmeyen yeni bir virüsün sebep oldugu anlasilacakti.

DSÖ, 7 Ocak 2020'de gizemli hastaligin Kovid-19'dan kaynaklandigini açikladi.

Yarasalardaki bir betakoronavirüsün insana geçerken mutasyona ugramis hali oldugu düsünülen bu koronavirüse "2019-nCov" adi verildi.

Mart 2020'nin ardindan salginin kontrol altina alinmasi ve önlenmesine yönelik tedbirler, bütün ülkelerin ana gündemi haline geldi.

DSÖ, Kovid-19 salgininin yayilmasini önlemek için 5 Haziran 2020'de hükümetlere ilk kez halka açik yerlerde kumas "yüz maskeleri" takilmasinin tesvik edilmesi yönünde tavsiyede bulundu.

- Tedbir amaçli "kapanmalar" yasandi

Is yerleri, okullar ve diger halka açik yerlerde kapanmaya gidilirken, insanlar bir süre "yüz yüze" sürdürdükleri hayata ara vermek durumunda kaldi.

Basta DSÖ tarafindan olmak üzere neredeyse tüm ülkelerde vatandaslara hastaliktan korunmak için "maske, mesafe ve hijyen" gibi önlemlere dikkat edilmesi uyarisi yapildi.

Hastaliga yakalananlarin, hastaneler ya da diger belirlenen alanlarda karantinaya alinmasina yönelik uygulama basladi. Yurt disina seyahat edecekler veya hastalik belirtisi olanlar için PCR testi uygulamasina geçildi.

Dünyada Kovid-19'a karsi bagisiklik saglamayi amaçlayan asi çalismalari, 1 yildan kisa sürede ilk sonuçlarini verdi. Potansiyel Kovid-19 asilarindan 2'si, klinik denemeler disinda virüsten koruma amaciyla insanlara uygulanmaya basladi.

Amerikan ilaç sirketi Pfizer ile Türk bilim insani Prof. Dr. Ugur Sahin'in kurucu ortagi oldugu Alman biyoteknoloji firmasi BioNTech'in gelistirdigi Kovid-19 asisi, Ingiltere Ilaç ve Saglik Ürünleri Düzenleme Kurumunun (MHRA) 2 Aralik'ta 2020'de yaygin kullanimina onay vermesiyle "dünyada tescillenen ilk Kovid-19 asisi" oldu. Böylece 2021 yiliyla Kovid-19 ile mücadelede asilar devreye girdi.

2021 yili itibariyla ülkelerde kontrollü açilim süreci baslarken, topluluklarin oldugu mekanlara girislerde PCR testi veya asi sertifikasi sorulmaya baslandi.

Öte yandan 2021'de Kovid-19'un dünya genelinde yayilmasi sonucu ugradigi mutasyonlar, farkli ülkelerde Alfa, Beta, Delta, Gama ve Omicron varyantlarinin ortaya çikmasina neden oldu.

2022'nin ortalarindan itibaren ülkeler salgina iliskin tedbirleri iyice gevsetirken, maske ve PCR testi zorunlulugu kalkmaya basladi. Vaka ve ölüm sayilarinda düsüsler yasansa da DSÖ ve ülkelerin temsilcileri, vatandaslara "Kovid-19'a karsi kisisel tedbirlerini sürdürme ve hatirlatma dozlarini yaptirmalari" çagrilarini yineliyor.

Özellikle Avrupa'da 2022 yilinin ikinci yarisindan sonra düsüs yasandi.

- DSÖ'ye güven sarsildi

Birlesmis Milletler (BM) nezdinde 1948'de kurulan DSÖ'ye salgin nedeniyle duyulan güven sarsilirken, örgüt, tarihinin en zor döneminden geçiyor.

Ikinci Dünya Savasi'ndan bu yana insanligin tanik oldugu en büyük saglik krizi olan Kovid-19, DSÖ'yü adeta "hedef tahtasi" haline getirdi. Tüm dünyayi saran salgin korkusu, insan dogasi geregi bir suçlu arayisini da beraberinde getirdi ve gözler DSÖ ile virüsün ortaya çiktigi Çin'e çevrildi.

Küresel saglik otoritesi DSÖ, Kovid-19'la mücadelede "yetersiz kalmak", "geç adimlar atmak", "çeliskili mesajlar vermek" ve "asi çalismalarindan dolayi umutlanan insanlara korku pompalamaya devam etmek" ile suçlandi.

DSÖ, "Çin'in salgindaki rolünü gizlemek, hatta tesvik etmek, Çin'in piyonu olmak, küresel acil durum ve pandemi ilan edilmesinde geç davranmak, ülkelere defalarca 'Çin ile sinirlarinizi kapatmayin' çagrisi yaparak salginin küresel boyutta hizla yayilmasinda büyük pay sahibi olmakla" ilgili de suçlamalara maruz kaldi.

- Trump, DSÖ'den çekilme karari aldi

Dönemin ABD Baskani Donald Trump, DSÖ'yü "gerekli reformlari yapmamak", "Çin'in kuklasi olmak", "Çin odakli davranmak" ve "salginin boyutlarini örtbas etmekle" suçladi.

Trump, 14 Nisan 2020'de DSÖ'yü Kovid-19 salginiyla mücadelede basarisizlikla ve Çin'e yakin durmakla suçlarken, örgüte saglanan finansal destegi askiya aldiklarini açikladi.

ABD yönetimi de DSÖ'den resmi olarak 6 Temmuz 2021'de çekilecegini bildirdi. Ancak ABD Baskani Joe Biden, Ocak 2021'de göreve gelmesinin ilk haftasinda Trump'in Kovid-19 salginindan sonra ayrildigi DSÖ'ye geri dönülmesine yönelik kararnameyi imzaladi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Biden'in DSÖ'ye yeniden katilma kararini memnuniyetle karsiladi.

- DSÖ'nün salginin kökenlerini arastirma çalismalari sürüyor

Kovid-19'un nereden çiktigina dair süpheler halen sürerken, DSÖ öncülügünde salginin kökenlerinin bulunmasina yönelik arastirmalar devam ediyor.

Ghebreyesus, 3 Mart'ta yaptigi açiklamada, "Son dönemde medyada çikan haberler ve politikacilarin yorumlarinin aksine DSÖ'nün Kovid-19 salgininin kökenlerini belirleme çalismalarindan vazgeçmedigini açikça belirtmek isterim." dedi.???????

DSÖ 2021'de Kovid-19 Patojenlerinin Kökenini Arastirmak Için Bilimsel Danisma Grubunu (SAGO) kurarken, SAGO geçen yilki raporunda, salginin kökenlerine iliskin çesitli hipotezleri dogrulamak veya ortadan kaldirmak için Çin veya baska ülkelerde yapilmasi gereken temel çalismalari belirledigini kaydetmisti.

DSÖ, Çin'i ve diger ülkeleri veri paylasimi konusunda seffaf olmaya, gerekli arastirmalari yapmaya ve sonuçlari paylasmaya çagirmaya devam ederken, bunun salginin nasil basladigina dair anlayisi ilerletecegine inaniyor. Böylece gelecekteki salginlarin önlenebilmesi, bunlara hazirlanilmasi ve yanit verilmesi öngörülüyor.

DSÖ üyesi ülkeler, gelecekte meydana gelebilecek salgin ve diger acil durumlarla basa çikabilmek, bunlari önlemek ve müdahale gibi konularda küresel bir anlasma için müzakerelerini sürdürüyor.

- "Virüsü hafife almayin" çagrisi

DSÖ'nün salginla mücadelede yasanan ilerlemelere ragmen Kovid-19'u Uluslararasi Halk Sagligi Acil Durumu (PHEIC) olarak nitelendirilmeye devam etmesi karari ve salginin "küresel acil durum" olma sekli sürüyor.

Dünyanin, genel olarak vaka ve virüs kaynakli ölüm sayilari açisindan 3 yil öncesine göre daha iyi konumda oldugunu belirten DSÖ, "bu virüs hafife alinmamalidir" çagrilarini da yineliyor.

DSÖ, daha genis koruma saglayabilen ve bulasmayi da azaltabilen asilar gelistirmek için arastirmaya yatirim yapmanin önemine isaret ediyor.

Geçen yil sonunda salginla ilgili mücadeleye iliskin son durumu açiklayan Ghebreyesus, Kovid-19'la mücadelenin en etkili araci olan asinin hala düsük gelirli ülkelerde yeterli sayiya ulasamadigini aktararak, "Düsük gelirli ülkelerde 5 kisiden 1'i asilanabildi. Kovid-19'un teshis ve tedavi araçlarina erisim, kabul edilemeyecek sekilde pahali ve adil degil." ifadesini kullanmisti.

- Vaka sayilari

DSÖ verilerine göre, dünya genelinde 6 Subat-5 Mart döneminde yaklasik 4,5 milyon yeni Kovid-19 vakasi görülürken, 32 bin can kaybi tespit edildi. Bir önceki aya kiyasla vaka sayisinda yüzde 58, ölüm sayisinda yüzde 65 oraninda azalma oldu.

Dünya genelinde 5 Mart itibariyla toplam 759 milyon civarinda vaka, 6,8 milyonun üzerinde can kaybi rapor edilirken, toplamda 13 milyar 229 milyon 673 bin 98 Kovid-19 asisi yapildi.