Israil'de Netanyahu hükümeti 3,5 aylik görev süresince 5 krizle karsilastiAbdel Ra'ouf D. A. R. Arnaout,Muhammed Emin Canik,Zeynep Tüfekçi Gülay- Israil Basbakani Binyamin Netanyahu, krizlerin sorumlulugunu önceki hükümete yüklemeyi tercih etti- Israil, Netanyahu hükümetinin göreve geldigi 29 Aralik 2022'den bu yana tartismali yargi reformu nedeniyle patlak veren iç kriz ve kitlesel gösteriler basta olmak üzere güvenlik krizi, ABD ve AB ile yasanan krizler ve Filistin topraklarinda tirmanan ger

Israil'de Netanyahu hükümeti 3,5 aylik görev süresince 5 krizle karsilastiAbdel Ra'ouf D. A. R. Arnaout,Muhammed Emin Canik,Zeynep Tüfekçi Gülay- Israil Basbakani Binyamin Netanyahu, krizlerin sorumlulugunu önceki hükümete yüklemeyi tercih etti- Israil, Netanyahu hükümetinin göreve geldigi 29 Aralik 2022'den bu yana tartismali yargi reformu nedeniyle patlak veren iç kriz ve kitlesel gösteriler basta olmak üzere güvenlik krizi, ABD ve AB ile yasanan krizler ve Filistin topraklarinda tirmanan ger

KUDÜS (AA) - ABDURRAUF ARNAVUT - Israil'de Binyamin Netanyahu hükümeti, görevde bulundugu yaklasik 3,5 ayda basta tartismali yargi reformu ve onun yol açtigi kitlesel protestolar olmak üzere 5 ayri krizle karsi karsiya kaldi.

ABD Baskani Joe Biden'in Netanyahu ile yakin gelecekte görüsmeyecegini açiklamasi, asiri sagci Ulusal Güvenlik Bakani Itamar Ben-Gvir ile Maliye Bakani Bezalel Smotrich'in Filistinlilere yönelik asirilik yanlisi tutumlari ve bunun neticesinde Israil'in Arap ülkeleriyle normallesmeyi sürdürme umutlarinin azalmasi hükümetin yasadigi krizler arasinda.

Israil polisi ile Yahudi yerlesimcilerin ramazan ayinda Mescid-i Aksa'ya baskin düzenleyerek ibadet eden Müslümanlara saldirmasi sahadaki durumu kötülestirirken, Netanyahu'nun iki devletli çözüm ve Filistin topraklarinda yerlesim birimi insasi gibi konularda Avrupa Birligi (AB) ile anlasamamasi, uluslararasi alanda Israil hükümetinin yasadigi zorluklar olarak öne çikti.

Netanyahu'nun, Iran'in nükleer dosyasinda ilerleme kaydedememesinin yani sira Israilli yedek subaylarin yargi reformunun ilerlemesi durumunda görev birakma uyarisi Israil'in "caydiricilik politikasina" gölge düsürdü.

- Netanyahu igneyi de çuvaldizi da muhalefete batiriyor

Netanyahu ise bütün bunlar karsisinda önceki hükümete liderlik eden Israil muhalefetini suçlamayi tercih etti.

Israil Basbakani, ülkeye yönelik roket saldirilari ve Filistinlilerin eylemlerine iliskin pazartesi günü yaptigi ulusa seslenis konusmasinda eski hükümeti hedef aldi.

Netanyahu, "Ülkemiz saldiri altinda ve bu simdi baslamadi. Geçen yil Hamursuz Bayrami'nda, Tapinak Dagi'nda (Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya verdikleri isim) benzer provokasyonlar oldu." diye konustu.

Önceki hükümet döneminde "terör saldirilarinin" iki katina çiktigini savunan Netanyahu, "caydiriciligi yeniden saglayacaklarini ve biraz zaman alsa da kendilerine kalan bu sorunlari nihayetinde çözeceklerini" söyledi.

Netanyahu, Israil'in geçen yil Lübnan ile imzaladigi deniz siniri anlasmasina iliskin ise sunlari söyledi:

"Önceki hükümet, Hizbullah ile karsiliginda hiçbir sey almaksizin, devlet topraklarini ve gaz rezervlerini düsmana teslim ettigi bir anlasma imzaladi ve bu teslimiyet anlasmasinin, terör örgütüyle çatismayi uzak tutacagini söyledi. Ama tam da uyardigimiz gibi oldu, aksine saldirilar artti ve caydiricilik zarar gördü."

Netanyahu, kötülesen durumdan muhalefeti sorumlu tuttugu konusmasinda, "Artik bizim zamanimiz, bizim sorumlulugumuz. Beni taniyorsunuz, düsüncesizce hareket etmem. Daha önce de yaptigimiz gibi düsmanlarimizi yenecegiz." ifadelerini kullandi.

Israil'de 29 Aralik 2022'de göreve baslayan Netanyahu hükümetinin bu kisa sürede karsilastigi 5 kriz söyle:

- Yargi reformu neticesinde yasanan iç kriz ve kitlesel gösteriler

Netanyahu hükümetinin yargi reformuyla Israil Yüksek Mahkemesinin yetkisini azaltmaya yönelmesi ülkede 14 hafta önce baslayan ve ne zaman sona erecegi belli olmayan kitlesel gösterilerin fitilini atesledi.

Yüz binlerce Israillinin katildigi protestolarda, yatirimlarin ülkeden çekilecegi ve iç savas korkusuyla yedek subaylarin görevlerini yerine getirmeyi reddettigi uyarilari yapildi.

Siddetli sokak protestolari ve devlet kurumlarindaki muhalefet Netanyahu'ya geri adim attirdi.

Netanyahu, liderlik ettigi koalisyonun çogunlugu olusturdugu Israil Meclisinde, 5-13 Nisan'da Yahudilerin kutladigi Hamursuz Bayrami sonuna kadar yargi reformunu erteledigini duyurdu ve Cumhurbaskani Isaac Herzog'un ev sahipliginde muhalefetle müzakerelere yesil isik yakti.

Buna karsin Netanyahu'nun yargi reformundan hemen vazgeçmeye niyetli olmadigini düsünen muhalefet, müzakerelerin gölgesinde genis çapli gösterilere devam ediyor.

Hükümet ve muhalefetin uzlasmaya varamamasi durumunda ülkede anayasal bir krizin patlak vermesinden endise ediliyor.

- Güvenlik krizi

Israil Hava Kuvvetleri'nin yani sira özel kuvvetler ve istihbaratta görevli yüzlerce yedek subayin, Yüksek Mahkeme'nin zayiflatilmasi halinde görevlerini birakacaklari uyarisiyla yeni bir kriz dogdu.

Hava Kuvvetleri'nin operasyonel karargahinda kontrol, komuta, planlama ve istihbarat gibi önemli roller üstlendigi ifade edilen 100'ü askin yedek asker, 23 Mart'ta, yargi düzenlemesini protesto amaciyla baslatilan boykota katildigini açikladi.

Ülkede yedek subaylarin yargi reformuna karsi bu hamlesiyle Israil ordusu da kendini ilk kez iç siyasetin içinde buldu.

Güvenlik yetkilileri ve uzmanlar, daha önce benzeri yasanmayan bu gelismenin, Israil'in "caydirici gücüne" olumsuz etkisinin oldugunu ve yakin zamanda yapilacak herhangi bir askeri plani etkiledigini ifade ediyor.

Israilli analistler, bu gelismelerin, Netanyahu'nun siyasi ve güvenlik hamlelerini, Iran nükleer dosyasi meselesine yogunlastirmasina da mani oldugunu düsünüyor.

- Israil ile ABD arasinda esen soguk rüzgarlar

Israil'de kitlesel gösterilere yol açan "yargi reformu", Netanyahu ile ABD Baskani Biden arasindaki anlasmazligi da gözler önüne serdi.

Biden'in, Netanyahu'nun Beyaz Saray'a davet edilip edilmeyecegi sorusuna "Hayir, yakin zamanda degil" cevabini vermesiyle, Washington ve Tel Aviv arasinda esen soguk rüzgarlar gün yüzüne çikti.

Israil'de bir hükümet kurulduktan kisa süre sonra basbakani Beyaz Saray'a davet etmek, ABD baskanlarinin siklikla yaptigi bir seydi. Ancak Biden, Israil hükümetinin kuruldugu ilk haftalarinda Netanyahu'ya herhangi bir davet göndermedi.

Biden ile Netanyahu arasinda yapilan telefon görüsmelerinde yakin zamanda görüsme olacagi bilgisi verildi, ancak bu görüsme tahmin edilen zamanda gerçeklesmedi.

Tartismali yargi düzenlemesi nedeniyle Israil'deki gelismelerden endise duydugunu belirten Biden, bu konudaki mesajini Netanyahu'ya ülkesinin Israil'deki büyükelçisi yoluyla iletirken, Israil'in iç islerine karistiklari yönündeki iddialari ise reddetti.

Nitekim Washington, Netanyahu'nun, yasa disi yerlesim birimleri ve Israil-Filistin arasindaki iki devletli çözüme iliskin izledigi politikadan ve tartismali yargi reformundan duydugu rahatsizligi açikça dile getirdi.

- Filistin topraklarinda artan gerilim

Filistinlilere yönelik irkçi eylem ve söylemleriyle taninan, Yahudi yerlesimlerin destekçisi asiri sagci bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir'in, Netanyahu'nun 2022 sonunda kurdugu koalisyon hükümetinde görev almasiyla isgal altindaki Filistin topraklarindaki gerilim tirmandi.

Ancak Netanyahu'nun, Ulusal Güvenlik Bakani Ben-Gvir baskanligindaki Yahudi Gücü Partisine ve Maliye Bakani Smotrich liderligindeki Dini Siyonizm Partisine ihtiyaci oldugu biliniyor. Bu partilerin ayrilmasi ve hükümetin düsmesi durumunda Netanyahu'nun rüsvet, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma suçlamalariyla yargilanmasinin yolu açilabilir.

Filistinlilere karsi izlenen sert politikalar neticesinde bölgede tansiyon yükselirken, Israil'in 2020'de Birlesik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Sudan ve Fas'la imzaladigi ve daha sonra baska Arap ülkeleriyle genisletmek istedigi normallesme anlasmasi planlari da akamete ugradi.

Iki yili askin süre önce Israil'le iliskilerini normallestiren bu ülkeler de Mescid-i Aksa ihlalleri basta olmak üzere Tel Aviv'in Filistinlilere yönelik politikalari nedeniyle birçok kez Netanyahu hükümetini kinayan açiklamalar yapti.

- Avrupa Birligi'nin Israil'le "yerlesim" anlasmazligi

Israil hükümeti, isgal altindaki Dogu Kudüs ve Bati Seria'daki uluslararasi hukuka aykiri Yahudi yerlesim birimlerine karsi çikan AB ile iliskilerinde de sorun yasiyor.

Israil, mart ayinda, AB'den, "ülkenin iç anlasmazliklara müdahale etmemesini" istemis, AB ise Israil'in iç islerine müdahale edildigi suçlamasini reddetmisti.

Bu ihtilaf, Israil'in Filistin topraklarindaki illegal yerlesim faaliyetleri ve isgal altindaki Kudüs basta olmak üzere Bati Seria'da Filistinlilere ait evlerin yikilmasi ve tahliye edilmesi yönünde izledigi politikayla ilgili taraflar arasinda zaten var olan mevcut anlasmazligi büyüttü.

- Israil'de iç savas ihtimali

Öte yandan, Israil Demokrasi Enstitüsü tarafindan geçen ay yürütülen arastirma sonucuna göre, ülkede siddetli bir iç savas çikma olasiliginin kuvvetle muhtemel oldugunu düsünenlerin sayisinda artis var. Ancak çogunluk hala bunun pek muhtemel olmadigina inaniyor. Sol kesimde, "iç savas ihtimali yüksek" diyenlerin orani merkez ve saga göre daha fazla.

Arastirmaya göre katilimcilarin yaklasik yarisi, Netanyahu'nun "yargi reformuna" karsi düzenlenen gösterilere destek veriyor.

Maliye Bakani Smotrich'in "Filistin halki diye bir sey yoktur" açiklamasina sol ve merkezin çogunlugu katilmazken sagda ise sadece azinlik bir kesim buna itiraz ediyor.

Israil'in tartismali yargi reformuyla ilgili ABD'nin bakis açisini göz önüne alip almamasi gerektigi konusunda da Israil kamuoyu yine ikiye bölünmüs durumda.