Hristiyanlikta "kutsal kent" sayilan Nasira'nin tarihi çarsisini Filistinli kadinlar canlandirdiEnes Canli- Kafe isletmecisi Emane Totar: "Bulundugumuz sokagin adi 'Gelinler Çarsisi' olarak biliniyordu, tüm gelinler buraya gelip dügün alisverislerini tamamlardi. Simdi de burasi yine 'Gelinler Çarsisi' çünkü benim kafemden bu sokagin sonuna kadar tüm dükkanlar Filistinli kadin isletmecilere ait" - Filistin geleneksel nakis zanaatkari Mezber: "Küçüklügümde okula gitmek için bu sokakta yürürdüm. Bu

NASIRA (AA) - ENES CANLI - Israil'in kuzeyindeki Filistinlilerin yogunlukta yasadigi Nasira kentinin tarihi "Gelinler Çarsisi" yenilenen çehresi ve kadinlarin açtigi dükkanlarla eski canliligina kavustu.

Hristiyanlik inancina göre, kutsal "Teblig Kilisesi"ne ev sahipligi yapan ve Hz. Meryem'in memleketi olduguna inanilan Nasira'da yaklasik 77 bin kisi yasiyor. Ekseriyetle Israil vatandasi Filistinlilerin ikamet ettigi Nasira, Israil içinde kalan en büyük Arap kenti olarak biliniyor.

Nasira'daki Eski Sehir bölgesinin tarihi çarsisi, 2019'da Filistinlilerin öncülük ettigi bir sivil toplum kurulusu tarafindan yenilendi. Tarihi mekandaki "Gelinler Çarsisi" diye isimlendirilen bölgede de 10 kadar Filistinli kadin isletmeci dükkan açarak, tarihi çarsiyi süsledi.

Filistinli kadinlarin islettigi aralarinda, yeme-içme mekanlarindan konaklamaya, sanat galerilerinden Filistin geleneksel el sanatlari ürünlerinin ziyaretçilere sunuldugu çok sayida isletme, çarsiyi eski ihtisamina kavusturdu.

Tarihi çarsidaki bir kafenin isletmecisi, Reyne beldesinden 28 yasindaki Emane Totar, AA muhabirine yaptigi açiklamada, çarsiyi ziyaret ettikçe burada bir dükkan açma ve Filistinli kimligini canlandirma fikrinin kendisinde olustugunu anlatti.

Çarsinin yenilendigini duyduktan sonra kendisinin de bu projeye katilmak istedigini paylasan Totar, "Bu bulundugumuz sokagin adi 'Gelinler Çarsisi' olarak biliniyordu. Tüm gelinler buraya gelip dügün alisverislerini tamamlardi. Simdi de burasi yine 'Gelinler Çarsisi' çünkü benim kafemden bu sokagin sonuna kadar tüm dükkanlar Filistinli kadin isletmecilere ait." dedi.

Totar, Nasira'nin içindeki Eski Sehir ve tarihi çarsinin yillardir ihmal edildigini ancak bugün Filistinli kadinlarin da katilimiyla yeni bir çehreye kavustugunu söyledi.

Filistin'de kadinlarin tüm zorluklarina ragmen toplumdaki rolünü güçlendirdigini vurgulayan Totar, Filistinli kadinin bugün egitimde, is dünyasinda, sanatta birçok seyi basardigini kaydetti.

-Dogdugu sokaktaki çarsiya geri döndü

Filistinli geleneksel el sanatlarini dükkaninda sergileyen 67 yasindaki Sena Husin Mezber de Eski Sehir bölgesinde ve su an açtigi isletmesine çok yakin bir evde dünyaya geldigini aktararak, "Küçüklügümde okula gitmek için bu sokakta yürürdüm. Burasi tam bir çarsi yeriydi. Bu sokakta her sabah yürürken yanimizdan esekler, develer geçerdi." diye konustu.

Dikis makinesinin basinda boynundaki renkli fulariyla oturan Mezber, 1975'te evlendikten sonra buradan tasindigini ama sürekli tarihi bölgeye dönmeyi, burada insanlarin "birbirine tebessüm ettigi hayati" özledigini anlatti.

Esini kaybedip çocuklarini da evlendirdikten sonra, çarsiyi yenileme planini duyunca bu projeye katilmaya karar verdigini aktaran Mezber, 2018'de isyerini açtigini belirtti.

Ilk dönemde islerinin iyi oldugunu, 2020-2021 yillarinin ise Kovid salginindan dolayi sikintili geçtigini hatirlatan Mezber, son dönemde islerinin yeniden açildigini kaydetti.

Mezber, Hristiyan hacilarin "Kutsal Topraklara" geldiginde burayi ziyaret etmesi nedeniyle Eski Sehir'deki tarihi çarsinin potansiyelinin çok yüksek oldugunu dile getirdi.

Tarihi çarsida yenilenen dükkanlarin çogunun Filistinli kadinlarca isletildigini belirten Mezber, Filistin kadininin eskiden evinden çikmasinin zor oldugunu, evde çocuk büyüttügünü ancak son dönemde erkeklerin kadinlara yardim etmesi ve sorumluluklari paylasmasi nedeniyle Filistinli kadinlarin artik is hayatina daha fazla katildigini söyledi.

Nasira kentinde Filistinli gazeteci Maggie Aluti de kentteki tarihi çarsinin yenilenmesi çalismalari sirasinda bir Filistin kültür merkezi açildigini ve burada "Filistinli genç kizlarin geleneksel el sanatlarini eski kusaklardan ögrendigi atölyeler" düzenlendigini anlatti.