GRAFIKLI - Netanyahu, yeni basbakanligi döneminde Israil'i "çalkantili bir sürece" sürüklediEnes Canli- Geçen yilin son günlerinde göreve baslayan Netanyahu hükümeti, yarginin yetkilerini kisitlayacak yasal düzenlemelere karsi ordu mensuplarina kadar siçrayan tepki, Bati Seria'da Filistinli ölümlerinin artisi, Yahudi yerlesimci siddeti ve Israillilere yönelik misilleme saldirilariyla iki ayi askin süreyi geride birakti - Netanyahu, son dönemde kabinesindeki kritik görevlerdeki asiri sagcilarin a

GRAFIKLI - Netanyahu, yeni basbakanligi döneminde Israil'i "çalkantili bir sürece" sürüklediEnes Canli- Geçen yilin son günlerinde göreve baslayan Netanyahu hükümeti, yarginin yetkilerini kisitlayacak yasal düzenlemelere karsi ordu mensuplarina kadar siçrayan tepki, Bati Seria'da Filistinli ölümlerinin artisi, Yahudi yerlesimci siddeti ve Israillilere yönelik misilleme saldirilariyla iki ayi askin süreyi geride birakti
- Netanyahu, son dönemde kabinesindeki kritik görevlerdeki asiri sagcilarin a

KUDÜS (AA) - ENES CANLI - Israil'de geçen yilin son günlerinde basbakanlik koltuguna yeniden oturan Binyamin Netanyahu, hükümetinin yarginin yetkilerini kisitlayan yasal düzenlemesine, asiri sagci politikalarina ve bölgede tirmandirdigi siddete karsi “çig gibi büyüyen" tepkilerle bogusuyor.

Likud Partisi'nin lideri ve ülke siyasetine damgasini vuran Binyamin Netanyahu, 1 yil muhalefette kaldiktan sonra asiri sagci ve Ultra Ortodoks partilerle kurdugu seçim ittifakiyla 1 Kasim 2022'deki seçimlerden galibiyetle çikti.

Netanyahu'nun kabinesi, 29 Aralik'ta Meclis'ten güvenoyu alarak göreve basladi. Netanyahu'nun hükümeti kurdugu süreçte koalisyon anlasmalarina giren "yargi reformu, isgal altindaki Bati Seria ve Dogu Kudüs'te yasa disi Yahudi yerlesimlerinin genisletilmesi, asiri sagci isimlere Bati Seria ve güvenlik alaninda kritik görevler verilmesi" gibi birçok madde kamuoyunda tartisilmaya baslandi.

Israil siyasetinde Filistinlilere yönelik irkçi, ayrimci söylemleri nedeniyle hüküm giymis asiri sagci Itamar Ben-Gvir, Netanyahu hükümetinde yetkileri genisletilmis biçimde, kolluk kuvvetlerinin basinda Ulusal Güvenlik Bakanligina getirildi.

Ben-Gvir, 3 Ocak'ta beraberinde polisle, Mescid-i Aksa'ya baskin düzenledi. Daha önceden bunu açiklayan Ben-Gvir'in "yapilan tüm uyarilara ragmen gerçeklestirdigi" bu eylem, ABD ve Avrupa Birligi ülkelerinin yani sira Islam dünyasindan tepki aldi.

Netanyahu'nun ülke tarihinin en sagci kabinesinin uygulamalarinin ardindan farkli baskentlerden kaygi duyulduguna iliskin açiklamalar geldi.

-Netanyahu'nun yarginin yetkilerini kisitlayan düzenlemeleri

Israil Adalet Bakani Yariv Levin, 5 Ocak'ta hükümetin yarginin yetkilerini kisitlamayi ve iktidarin yüksek yargiç atamalarinda söz sahibi olmasini öngören bir dizi adimi içeren "reform" paketini açikladi.

Bir anayasanin bulunmadigi ülkede, yargida en yüksek merci olan Israil Yüksek Mahkemesi, anayasa taslagi olarak kabul edilen "temel yasalara" aykiri gördügü Meclis'in çikardigi kanunlari, bozma yetkisine sahip.

Yargi düzenlemesinde, Yüksek Mahkeme'nin, Meclis'in çikardigi kanunlari bozma yetkisi, neredeyse ortadan kaldiriliyor.

Pakete göre, Yüksek Mahkeme'nin Meclis'in çikardigi kanunlari incelemesi için yargiçlarin yüzde sekseninin bu yönde oy vermesi gerekecegi ilan edildi. Yüksek Mahkeme, Meclis'in geçirdigi kanunlari bozsa bile bu yasanin yeniden Meclis'in onayindan geçmesi halinde yasalasacagi duyuruldu.

Yeni yargi planina göre koalisyon hükümeti, yargi mensuplarini atama komitesinde su an 9 olan üye sayisini 12'ye çikarmaya ve bu üyelerin 7'sini kendi seçecegini duyurdu. Bu üye çogunlugu, hükümetin, yargiçlarin atanmasinda tek söz sahibi olacagi anlamina geliyor.

Netanyahu hükümetinin açikladigi yargi paketi, muhalefet tarafindan "hükümetin yargiya darbesi" ve "diktatörlük darbesi" diye nitelendirildi.

Muhalefet ve sivil toplum örgütleri, bu tarihten itibaren her hafta cumartesi günü basta Tel Aviv olmak üzere ülke genelinde yüz binlerce kisiye varan kitlesel protesto gösterilerine basladi.

- Yüksek Mahkeme yolsuzluktan hükümlü bakani görevden aldi

Israil Yüksek Mahkemesi, 18 Ocak'ta Netanyahu'nun koalisyonundaki Içisleri Bakani Sas Partisi lideri Arya Deri'nin vergi suçlarindan hüküm giymesi ve savcilikla yaptigi anlasmayla serbest kalmasi nedeniyle kabinede yer alamayacagini açikladi. Söz konusu karar, Netanyahu hükümeti ve yargi erki arasindaki çekismede yeni bir evreyi beraberinde getirdi.

Netanyahu hükümetinin yargi düzenlemesine karsi ülkenin lokomotif sektörleri arasinda kabul edilen yüksek teknoloji sirketleri ve çalisanlari 24 Ocak'ta baskent Tel Aviv'de sokaklara indi.

-Filistinli can kayiplarinda artis, Israillere yönelik misilleme saldirilari

Israil'de Netanyahu hükümetinin asiri sagci isimlerle kurdugu hükümetinin göreve gelmesinin ardindan bölgede gerginligin artmasi yönünde endiseler de artmaya basladi.

Israil ordusunun, 26 Ocak'ta isgal altindaki Bati Seria'nin kuzeyinde Cenin Mülteci Kampi'na düzenledigi baskin ve sonrasinda çikan olaylarda 10 Filistinli öldürüldü.

Cenin baskinin ardindan, isgal altindaki Dogu Kudüs'te bir Yahudi yerlesim yerine 28 Ocak'ta düzenlenen silahli saldirida 7 Israilli hayatini kaybetti. Israil polisi, saldiriyi düzenledigi belirtilen Filistinliyi vurdu.

Dogu Kudüs'teki bu silahli saldiriyi isgal altindaki Dogu Kudüs'ün Silvan Mahallesi'nde 13 yasinda bir Filistinlinin, 2 Yahudi yerlesimciyi 29 Ocak'ta silahla yaralamasi izledi. Netanyahu hükümeti, art arda gelen saldirilarin ardindan güvenlik alaninda da zorlu günler yasadi.

- Tepkiler artarken, düzenleme Meclis'te birinci turu geçti

Yargi düzenlemesine iliskin gözlerin çevrildigi Israil Bassavcisi Gali Baharav-Miara, 2 Subat'ta itirazlarini ilettigi metinde, kaygilarinin "güçler ayriligi, yarginin bagimsizligi ve bireysel haklarin korunmasinin" bozulmasi üzerinde toplandigini ifade etti.

Binyamin Netanyahu hükümeti, bölgedeki siddet olaylarini gerekçe göstererek, 13 Subat'ta Bati Seria'da daha önce Israil nezdinde de kaçak kurulan 9 yerlesim yerine ruhsat verilecegini ve mevcut yerlesim yerlerini genisletecegini duyurdu. Israil hükümetinin bu adimla Bati Seria'daki yasa disi Yahudi yerlesim birimlerine yaklasik 10 bin yeni hane ekleyecegi belirtildi. Netanyahu'nun bu adimi, aralarinda Türkiye, ABD ve Avrupa Birligi ülkelerinin yer aldigi birçok ülkeden tepkiyle karsilandi.

Netanyahu hükümeti, 21 Subat'ta tartismali yasa teklifini on binlerce göstericinin ülke genelinde gün boyu süren protestolarinin gölgesinde birinci turda Meclis'ten geçirdi. Yasanin geçmesi için Meclis'te üç oylama yapilmasi gerekiyor.

-Yargi düzenlemesi ekonomiyi vurdu

Mecliste yapilan birinci oylamanin ardindan Israil sekeli hemen ertesi gün dolar karsisinda son 3 yilin en düsük seviyesini gördü. Sekel, subat ayinda dolar karsisinda toplamda yüzde 5 deger kaybetti. Israil Merkez Bankasi, enflasyon baskisini gerekçe göstererek, 500 baz puan faiz arttirarak politika faizini son 15 yilin en yüksek seviyesi olan yüzde 4,25'e çikardi. Ancak Merkez Bankasinin bu hamlesi de Israil sekelinin deger kaybini durdurmadi.

Yerel basindaki haberlere göre, ulusal banka yetkilileri, son dönemde ülkeden 4 milyar dolara yakin bir varligin Avrupa ve ABD'deki bankalara aktarildigi bilgisini paylasti.

-Nablus'a baskin, Bati Seria'da silahli saldiri, Yahudi yerlesimcilerin Filistin beldesine "pogromu"

Israil güçlerinin 22 Subat'ta isgal altindaki Bati Seria'nin kuzeyindeki Nablus'a birkaç noktadan düzenledigi baskin, bölgede gerilimi yeniden tirmandirdi. Baskinda, 11 Filistinli öldürüldü, yüzlerce kisi yaralandi.

Bati Seria'nin kuzeyindeki Huvvara beldesinde ise 26 Subat'ta iki Yahudi yerlesimci silahli saldirida yasamini yitirdi. Ayni günün aksaminda yüzlerce Yahudi yerlesimci, Israil ordusunun gözetiminde Huvvara beldesine gelerek Filistinlilere karsi "toplu intikam" saldirilari düzenledi.

Yerlesimciler, beldede gece boyu onlarca evi ve arabayi kundakladi, Filistinlilere saldirdi, evlerini tasladi. Yahudi yerlesimcilerin saldirisi sonucu bir Filistinli hayatini kaybetti, olaylarda birçok kisi yaralandi.

Israil'de muhalefet ve sivil toplum örgütleri Huvvara'daki saldiriyi "yerlesimci terörü", "pogrom" (bir azinlik grubuna yönelik kitlesel saldiri) diye niteledi. Isgal altindaki Bati Seria'da merkez bölgesinden sorumlu Israil ordusunun en yüksek rütbeli generallerinden Tümgeneral Yehuda Fuchs da ordu olarak Yahudi yerlesimcilerin saldirisi karsisinda "sinifta kaldiklarini" belirterek, Huvvara'daki saldirinin bir "pogrom" oldugunu ifade etti.

Basbakan Binyamin Netanyahu öncülügündeki hükümet koalisyon ortaklarindan asiri sagci Dini Siyonizm Partisi lideri Smotrich ise 1 Mart'ta Yahudi yerlesimcilerin saldirdigi beldeye iliskin "Huvvara beldesinin yeryüzünden silinmesi gerektigini düsünüyorum. Bence Israil Devleti bunu yapmali. Bu, Tanri esirgesin, vatandasin eliyle yapilmamali.” sözlerini sarf etti. Smotrich, dünya baskentleri ve Israil kamuoyundan gelen tepkilerin ardindan "sözleri yanlis seçtigi" açiklamasiyla geri adim atti.

-Tel Aviv'de atli polisler, ses bombalari TOMA'lardan pis kokulu su

Israil'de Netanyahu'nun yargi düzenlemesine karsi protesto hareketi, her cumartesi düzenledigi on binlerce kitlesel protestolara yeni bir seviyeye tirmandirmaya karar verdi.

Protesto hareketi, 1 Mart'ta yargi düzenlemesine iliskin Meclis komitesi görüsmeleri yapilirken ülke genelinde sivil itaatsizlik eylemleri çagrisi yapti.

Tel Aviv ile Kudüs arasindaki 1 numarali otoyolu yanlarinda getirdikleri dikenli tellerle kapatti. Polis, göstericilere müdahale ederek yolu trafige açti.

Kentin farkli noktalarinda da ellerinde Israil bayraklari ve çesitli pankartlar bulunan binlerce kisi sokaklara indi, kentteki kavsaklara dolusarak yollari kapatti.

Israil polisi, Tel Aviv'deki göstericilere cop, atli polis birlikleri, ses bombalari ve TOMA'lardan sikilan pis kokulu suyla müdahale etti.

Netanyahu, eylemin ardindan yaptigi ulusa seslenis konusmasinda, "protestoculari çizgiyi asmakla" suçladi. Yargi düzenlemesine karsi protestoculari "anarsi çikarmakla" suçlayan Netanyahu, göstericileri Huvvara beldesine saldiran Yahudi yerlesimcilere benzetti.

-Netanyahu'nun esi, protestocularin etrafini sardigi kuaförden polis destegiyle çikti

Tel Aviv'de kitlesel sivil itaatsizlik eylemlerinin gerçeklestigi sirada Basbakan'in esi, Tel Aviv'de bir kuaförde mahsur kaldi. Sara Netanyahu'nun gittigi kuaförün önünde toplanan yüzlerce kisi, dev Israil bayragi açti, sloganlar atti. Israil televizyonlari, Netanyahu'nun esinin, polislerin güç kullanarak göstericileri uzaklastirmasinin ardindan, yogun güvenlik önlemleri altinda Tel Aviv'deki kuaförden tahliye edilmesini canli yayinladi. Yerel medya, olayi "kuaför kusatmasi" diye mansetlerine tasidi.

-Yargi düzenlemesi tartismasi orduya siçradi

Netanyahu hükümetinin yargi düzenlemesine iliskin kamuoyu tartismasi alevlenirken emekli genelkurmay baskanlari, eski istihbaratçilar, denizalti subaylari, hava kuvvetleri gibi birçok kesimden iktidarin adimlarini elestiren ve kitlesel protesto gösterilerine katildiklari yönünde açiklamalar birbirini izledi.

Israil ordusunda görev yapan 37 yedek savas pilotu, 5 Mart'ta yayinladiklari ortak açiklamayla, hükümetin adimlari karsisinda 8 Mart'ta egitime katilmayacaklarini bildirmesi, yarginin yetkilerini kisitlayan yasa teklifine tepkileri yeni bir boyuta getirdi.

Ayni sekilde, ordudaki siber kuvvetlere bagli aralarinda albay, yarbay ve tümgenerallerin yer aldigi 150 kadar personelin, yargi düzenlemesi durdurulmazsa bir sonraki egitimlere katilmayacagi bildirdi.

Israil ordusundaki özel operasyonlara katilan 400 yedek askeri istihbaratçi, hükümetin yargi düzenlemesini hayata geçirmesi durumunda "güvenlik teskilatinda hizmet etmeyi reddettiklerini" duyurdu.

Cumhurbaskani Isaac Herzog'un yargi düzenlemesi konusunda taraflar arasinda arabuluculuk çalismalari henüz sonuç vermedi. Netanyahu iktidari içindeki yargi düzenlemesinin öncüsü isimler "bazi degisikliklerle" yasama süreçlerinin devam edecegini belirtti.

-Cenin’e iki ayri baskin, Filistinli can kayiplarinda artis

Israil ordusu 7 Mart'ta Cenin Mülteci Kampi'na düzenledigi baskinda 7 Filistinliyi öldürdü. Filistinliler, baskina tepki için Bati Seria genelinde genel grev ilan etti.

Israil güçlerinin 9 Mart sabahi Cenin yakinlarinda bir beldeye düzenledigi baskindaysa 3 Filistinli daha öldürüldü.

Böylece Israil askerlerinin veya Yahudi yerlesimcilerin saldirilari sonucu yilbasindan itibaren aralarinda kadin, yasli ve çocuklarin bulundugu 78 Filistinli hayatini kaybetti.

Bu arada Netanyahu hükümetinin yargi düzenlemesine karsi 9 Mart’ta ülke genelinde “Diktatörlüge karsi direnis günü” adi altinda yollarin kapatilmasi, tren seferlerinin durdurulmasi gibi günlük hayatin akisini durduracak kitlesel sivil itaatsizlik eylemleri çagrisi yapiliyor.