Filistin'de Napolyon’a karsi Osmanli zaferinin yasayan tanigi: Cezzar Ahmed Pasa CamisiMücahit Aydemir- Fransiz komutan Napolyon’u yenilgiye ugratan Cezzar Ahmed Pasa’nin insa ettirdigi cami, Osmanli Devleti’nin yaklasik 500 yil boyunca hüküm sürdügü tarihi Filistin topraklarindaki yadigarlarindan biri - Caminin Imami Seyh Yusuf Ebu Sugayyer: - “Burasi sadece Filistin’de degil Bilad-i Sam’da da en önemli camilerden biridir. Cami, Ahmediyye Medresesi ve Ahmediyye Kütüphanesini de içinde barindiri

Filistin'de Napolyon’a karsi Osmanli zaferinin yasayan tanigi: Cezzar Ahmed Pasa CamisiMücahit Aydemir- Fransiz komutan Napolyon’u yenilgiye ugratan Cezzar Ahmed Pasa’nin insa ettirdigi cami, Osmanli Devleti’nin yaklasik 500 yil boyunca hüküm sürdügü tarihi Filistin topraklarindaki yadigarlarindan biri
- Caminin Imami Seyh Yusuf Ebu Sugayyer:
- “Burasi sadece Filistin’de degil Bilad-i Sam’da da en önemli camilerden biridir. Cami, Ahmediyye Medresesi ve Ahmediyye Kütüphanesini de içinde barindiri

AKKA (AA) - MÜCAHIT AYDEMIR - Akdeniz kiyisinda bulunan ve tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipligi yapan Akka'da, Cezzar Ahmed Pasa’nin insa ettirdigi cami, kentin en çok dikkati çeken tarihi yapilarindan biri olarak biliniyor.

Akka Kalesi, limani, tarihi çarsisi, eski kenti, tarihi saat kulesi ile turistlerin ilgisini çeken sahil kentinde; Müslüman, Yahudi, Dürzi ve Hristiyanlar birlikte yasiyor.

Bugün Israil sinirlari içindeki Akka’nin tarihi Cezzar Ahmed Pasa Camisi, Osmanli Devleti’nin yaklasik 500 yil boyunca hüküm sürdügü tarihi Filistin topraklarindaki yadigarlarindan biri. Cami, 1799’da Fransiz komutan Napolyon Bonapart’i Akka’da yenilgiye ugratmasiyla taninan Cezzar Ahmed Pasa tarafindan 1781’de insa edildi.

Medrese, kütüphane, hamam ve sadirvan gibi eserlerle külliye düzenine sahip cami, nesiller boyu kente ilmi hizmetler sunan bir merkez oldu.

Cami, bu dönemde Akka’ya gelen ziyaretçiler tarafindan yesil kubbesiyle hemen fark ediliyor.

Ana mekani kare seklinde olan cami; muntazam kesme tas örgülü dis cephesindeki sivri kemerleri ve sütunlari ve son cemaat mahallinin üstünü kapatan 5 küçük kubbesi ile zarif bir görünüme sahip. Son cemaat yerine bitisik, kursundan külahla insa edilen ince ve yüksek minaresi de sade görünümüyle bu zarafeti tamamliyor.

- “Ciddi restorasyona” ihtiyaci var

Caminin Imami Filistinli Seyh Yusuf Ebu Sugayyer, bu tarihi yapiyi, “Islam mirasinin korunmasi gereken bir emaneti” olarak görüyor.

AA muhabirine konusan Seyh Sugayyer, bu eserin önemini, “Burasi sadece Filistin’de degil Bilad-i Sam’da da en önemli camilerden biridir. Cami, Ahmediyye Medresesi ve Ahmediyye Kütüphanesini de içinde barindirir. Ilim ve irfanin yayilmasinda önemli role sahip bu medrese çok sayida Islam alimi yetistirmistir.” sözleriyle ifade etti.

Caminin, minaresi dahil, “ciddi bir restorasyona” ihtiyaci oldugunu vurgulayan Imam Sugayyer, “Bu emanete her zaman sahip çikmamiz, bu büyük Islam mirasini koruyabilmemiz için Allah yardimcimiz olsun.” temennisinde bulundu.

Camide bekçi ve hizmetli olarak çalisan Ahmed Seabine de camiye Filistinlilerin yani sira dünyanin pek çok ülkesinden turistin geldigini söyledi.

Vakit namazlari ile özellikle ramazan ayinda ve Kadir Gecesi'nde Filistin’in dört bir yanindan gelen Müslümanlarla caminin doldugunu belirten Seabine, “Caminin pek çok yerinin restorasyona ihtiyaci var. Bu nedenle bagis topluyoruz.” dedi.

- Napolyon’a “Osmanli tokadi” atan Cezzar Ahmed Pasa

Tarihi Cezzar Ahmed Pasa Camisi, Osmanli Filistini’nin tarihindeki önemli dönemlere taniklik etmesi bakimindan da önem tasiyor.

Caminin adini aldigi Cezzar Ahmed Pasa, ünlü Fransiz komutan Napolyon Bonapart’in adi söylenince, çogu kaynaklarda ihmal edilse de özellikle Türklerin aklina gelmesi gereken ikinci bir isim.

Cezzar Ahmed da aslinda Napolyon gibi bir Avrupaliydi. Bosna’da 1724 ile 1734 yillari arasinda dogdugu tahmin edilen Cezzar Ahmed, 80 yillik ömrünün 50 yilini Osmanli Devleti’nin güney sinirlarini olusturan Misir ve özellikle bugünkü Suriye, Lübnan ve Filistin topraklarinda geçirdi.

Kaptan-i Derya Cezayirli Hasan Pasa’nin güvenini kazanan Cezzar Ahmed, 1775’te Lübnan’in güneyindeki Sayda’nin Valisi oldu, 1780’te Sam Valiligine terfi etti.

Cezzar Ahmed, bu görevleri döneminde Akka’yi merkez edinerek kenti istihkam etti, hatta bir donanma bile olusturdu.

Fransiz Ihtilâli’nin üzerinden henüz on sene geçmemisken, Napolyon Bonapart, Osmanli Devleti idaresindeki Misir’i isgale giristi. Komutasindaki yirmi bes bin askerle 1798’de Misir’a gelen Napolyon’un amaci Ingiliz sömürgelerine ulasan yollari Fransa’nin hakimiyetine almakti. Ancak hesaplari tutmayan Bonapart, Ebu Kir’da donanmasini kaybederek karaya sigindi. Fransa ile irtibati kesilen komutan, Misir’da adeta sikisip kaldi.

Burada tutunabilmesi için, Suriye’yi elde etmesi gerektigini düsünen Napolyon, 18 bin kisilik bir ordu ile Subat 1799’da Suriye üzerine yürüdü.

Cezzar Ahmed Pasa, Napolyon’u durdurmak için Osmanli ordularinin baskumandani olarak görevlendirildi. Mart basina kadar, tarihi Filistin topraklarindaki El-Aris, Gazze ve Ramle’yi, ardindan Yafa’yi ele geçiren Napolyon, 19 Mart 1799'da Akka Kalesi önüne ulasti.

Napolyon, Suriye seferinin geneline kiyasla kolaylikla geçilebilecegi düsünülen Akka Kalesi önünde tam 64 günlük mücadeleyle karsilasti.

Kaleye 5 Mayis 1799 günü yaptigi son hücumda büyük bir direnisle karsilasan Napolyon, maglubiyeti kabul etmek zorunda kaldi.

Cezzar Ahmed Pasa’dan “Osmanli tokadi” yiyen Napolyon, Akka yenilgisiyle Suriye harekatinda cografi olarak kayda deger bir ilerleme kaydedemeden ordusunu bölgeden çekerek Misir’a döndü.

Pasa’nin Akka’da insa ettigi cami, yüzyillar sonra hala tarihi Filistin topraklarinda Islam tarihine taniklik ediyor.