Eski Moldova Basbakani Gaburici: "Türkiye tahil koridoru anlasmasiyla çok büyük is yapti"Gülsüm Incekaya
ISTANBUL (AA) - Moldova'nin eski Basbakani Chiril Gaburici, Türkiye'nin tahil koridoru anlasmasindaki basarisinin Ukrayna ile Rusya arasindaki diger anlasmazliklara örnek olabilecegini belirterek atilacak bu tür diplomatik adimlarin iki ülke arasindaki savasin seyrini degistirebilecegini söyledi.
Marmara Grubu Vakfi (MGV) tarafindan bu yil 26'ncisi düzenlenen "Avrasya Ekonomi Zirvesi" kapsaminda Türkiye'de bulunan Gaburici, AA muhabirine Rusya-Ukrayna Savasi ve Türkiye-Moldova iliskilerine iliskin degerlendirmelerde bulundu.
Gaburici, 24 Subat 2022'de Rusya’nin Ukrayna'yi isgalinden dolayi olusan insani durumdan büyük üzüntü duydugunu dile getirdi.
Moldova’nin Rusya ve Ukrayna ile sinir komsusu oldugunu, savas kaynakli krizlerin kendi ülkesini de büyük ölçüde etkiledigini söyleyen Gaburici, "Bu savas sadece bizim ülkemiz için degil, tüm komsu ülkeler hatta dünya için büyük bir tehlike. Insanlik için tehlike. Günümüzde hala bu savaslarin yasanmasi kabul edilebilir degil. Bu yüzyilda insanlarin savas kaynakli dramlar yasamamasi gerekiyor diye düsünüyorum." ifadelerini kullandi.
Savas nedeniyle milyonlarca Ukraynalinin mülteci durumuna düstügünü kaydeden Gaburici, “Binlerce çocuk, kadin, yasli güvenlik nedeniyle ülkesini terk etmek, komsu ülkelere siginmak zorunda kaldi." dedi.
Moldova’nin savasin baslamasiyla ciddi bir göç dalgasiyla karsi karsiya kaldigini vurgulayan Gaburici, diger komsu ülkeler gibi kendilerinin de zor durumda kalanlara kapilari açmak zorunda kaldigini anlatti.
- "Tarih boyunca yasanan hiçbir savasta kazanan taraf olmamistir"
Gaburici, Ukrayna ile Rusya arasindaki krizi körükleyen bazi anlasmazliklarin mevcut oldugunu, bu sorunlarin diyalogla çözülme olasiligi bulunmasina ragmen savasa evrilmesinin son derece üzücü oldugunu dile getirdi.
Gaburici, Ukrayna ile Rusya arasinda barisin saglanmasi için hala imkanlarin oldugunu, barisin saglanmasi için diyalog kapisinin açilmasi gerektiginin altini çizdi.
"Tarih boyunca yasanan hiçbir savasta kazanan taraf olmamistir." diye konusan Gaburici, savas kaynakli acilarin sona ermesi için tüm savas bölgelerinde barisin tesis edilmesi gerekliligine vurgu yapti.
Gaburici, "Savaslarda gördügümüz tek bir gerçek var o da savasin taraflari olan halklarin aci çektigi. Insanlar aci çekiyor. Çocuklar ölüyor, binlerce insan ve asker savaslarda ölüyor. Milyonlarca insan mülteci durumuna düsüyor. Artik dünya barisin ve huzurun saglandigi bir yer olmali. Dolayisiyla Rusya-Ukrayna Savasi'nin bir an önce sona ermesi hem iki ülke halki hem dünya hem de komsu ülkeler için zorunlu hale geldi." seklinde konustu.
- "Türkiye, tahil koridoru anlasmasiyla çok büyük bir is yapti"
Gaburici, Ukrayna ile Rusya arasindaki savasin küresel ekonomiye büyük darbe vurdugunu belirterek tedarik zincirinin kirilmasiyla dünyanin daha zor bir sürece girdigine isaret etti.
Tedarik ve lojistikte yasanan sorunlarin özellikle yoksul ülkeleri derinden etkiledigini vurgulayan Gaburici, söyle konustu:
"Rusya ve Ukrayna tahil ihraç eden iki önemli ülke. Bu savasla tahil ihracati büyük sekteye ugradi. Dolayisiyla birçok yoksul ülke zor duruma girdi. Insanlar bu nedenle büyük zorluklarla karsilasiyor. Türkiye tahil koridoru anlasmasiyla çok büyük is yapti. Geçen ay yeniden görüsmeler yapildi. Ukrayna'dan gelen tahil yüklü gemilerin Karadeniz'e erisimi için müzakere edildi ve süre yine uzatildi. Türkiye ve Birlesmis Milletlerin (BM) bu isi basarmasi dünya için çok önemli bir olaydi."
Gaburici, Türkiye'nin tahil koridoru basarisinin diger anlasmazliklara örnek olmasi gerektigine vurgu yaparak bu tür diplomatik adimlarin savasin seyrini degistirebilecegini söyledi.
Tüm ülkelerin, Ukrayna'da Türkiye ve Moldova gibi barisi tesis edecek adimlar atmasi gerektiginin altini çizen Gaburici, savasi durdurana kadar çabalarini sürdüreceklerini belirtti.
Ukrayna ile Rusya arasinda müzakerelere bir an önce baslanmasi gerektigini dile getiren Gaburici, "Ukrayna'ya savasin durdurulmasi için destek vermek zorundayiz. Ukrayna'ya silah destegi vermek süreci hem uzatir hem daha kötülestirir. Bu da tüm dünya için büyük bir sorun hatta felaket olur. Benim fikrim bir an önce kan akitmayi birakip müzakere masasina oturmak ve anlasmak." degerlendirmesinde bulundu.
- Türkiye-Moldova isbirligi iyi bir düzeyde"
Gaburici, Türkiye'nin PKK ve YPG'ye destek verdikleri gerekçesiyle iki ülkenin NATO'ya katilimina itirazlarina yönelik degerlendirmelerde bulunarak, Türkiye'nin güvenlik noktasindaki endiselerinin anlasilir oldugunu ifade etti.
NATO'nun genislemesi, yeni üye katilimi konusunda çikacak kararin Türkiye ve Türk halkina bagli oldugunu belirten Gaburici, NATO'nun genislemesinin dünya güvenligi açisindan önemli oldugunu savundu.
Gaburici, gida, içecek, müteahhitlik, hastane isletmesi, bilgi, iletisim, tekstil, konfeksiyon ve konaklama sektörünün iki ülke arasinda en fazla isbirliginin yapildigi alanlar oldugunu belirtti.
Türkiye ile Moldova arasindaki ticaret hacminin giderek arttigini kaydeden Gaburici, sunlari söyledi:
"Türkiye ile çok iyi bir isbirligimiz var. Bu isbirliginin gelismesi için elimizden gelen destegi veriyoruz. Cumhurbaskanligi konutu basta olmak üzere birçok kurumumuz Türkiye'nin destegi ile onarildi. Moldova'nin bazi bölgelerinde Türkiye'nin üstlendigi çok büyük projeler var. Ayrica Türkiye ile ortak yapilan çok sayida hastane, okul ve egitim merkezleri var.
Gaburici, "Türk ve Moldovali is adamlari arasindaki ekonomik faaliyetlerin de önemli boyutlara vardigini, iki ülke iliskilerinin gelismesinin kendisini mutlu ettigini anlatti.
- "Deprem bölgesine yardimlarin devam etmesi lazim"
Gaburici, 6 Subat'ta meydana gelen Kahramanmaras merkezli depremlerden dolayi çok üzgün oldugunun altini çizerek Türk halkina ve depremde yakinlarini kaybedenlere taziyelerini ilettigini söyledi.
Gaburici, sunlari kaydetti:
"Depremden dolayi çok insanimizi kaybettik. Kayiplari olan aileler için çok üzgünüm ve acilarini anliyorum. Deprem nedeniyle her seyini kaybeden insanlar için üzgünüm. Çok büyük bir felaketti. Maalesef dogal felaketlere karsi koyamiyoruz, kontrol edemiyoruz. Sunu bir kez daha gördük ki bu tür felaketler kaçinilmaz ve bunun için önlemler almak lazim. Türkiye'nin depremde zarar gören insanlarin yarasini en kisa zamanda saracagina inaniyorum. Depremzedelere yeni evler yapilacagini düsünüyorum."
Ülkesinin depremin ilk anlarindan itibaren harekete geçtigini kaydeden Gaburici, bu tür felaketlerde ülkeler arasi dayanismanin önemine vurgu yapti.
Gaburici, "Biz de ilk andan itibaren harekete geçtik, elimizden ne geliyorsa onu yapmaya çalistik. Hemen organize olduk. Kis mevsimi ve havalarin soguk olmasindan dolayi önceligi daha çok kiyafet ve gidaya verdik. Toplanan yardimlar hemen yola çikti ve deprem bölgesine ulasti. Bu yardimlarin kesilmemesi lazim. Bölgede hala çok seye ihtiyaç var. Ben, herkesin hiz kesmeden bu yardimlara katilmasini bekliyorum." diye konustu.