Enkazda müdahale ettigi çocugun ambulanstayken de bilincini açik tutmak için çalistiZekeriya Karadavut- Aksaray'daki bir hastanede çalisan AFAD gönüllüsü doktor Nihan Basaran'in enkazda müdahale ettigi ve ambulanstayken de basindan ayrilmadigi çocugu "Sana kitap almami ister misin, birlikte okuruz. Benim de kizlarim var onlarla birlikte okursun" cümlelerle sakinlestirmeye çalismasi cep telefonu kamerasiyla kaydedildi - Basaran: - "Benden ilk istegi çay oldu. Sürekli uyanik tutmaya çalistim. Ara

Enkazda müdahale ettigi çocugun ambulanstayken de bilincini açik tutmak için çalistiZekeriya Karadavut- Aksaray'daki bir hastanede çalisan AFAD gönüllüsü doktor Nihan Basaran'in enkazda müdahale ettigi ve ambulanstayken de basindan ayrilmadigi çocugu "Sana kitap almami ister misin, birlikte okuruz. Benim de kizlarim var onlarla birlikte okursun" cümlelerle sakinlestirmeye çalismasi cep telefonu kamerasiyla kaydedildi
- Basaran:
- "Benden ilk istegi çay oldu. Sürekli uyanik tutmaya çalistim. Ara

AKSARAY (AA) - ZEKERIYA KARADAVUT - Aksaray'dan depremin yasandigi Kahramanmaras'a giden AFAD gönüllüsü doktor Nihan Basaran, enkazdan 86. saatte çikarilan 9 yasindaki Muhammet Emin'i hayatta tutmak için elinden geleni yapti.

Kentte özel bir hastanede görev yapan AFAD gönüllüsü doktor Basaran, Kahramanmaras merkezli 6 Subat'taki depremlerin ardindan Elbistan ilçesinde görevlendirildi.

Depremin ikinci günü bölgeye ulasan 39 yasindaki Basaran, enkazda müdahale ettigi Muhammet Emin'i ambulanstayken de yalniz birakmadi.

Basaran, bilincini açik tutmak istedigi çocugu korktugunu fark edince, "Kaç yasindasin sen, derslerin nasil? Daha sonra sana kitap almami ister misin, birlikte okuruz. Benim de kizlarim var, onlarla birlikte okursun" diyerek sakinlestirmeye çalistigi anlar cep telefonu kamerasiyla görüntülendi.

Aksaray'a dönen Basaran, AA muhabirine, deprem haberini aldiktan sonra AFAD gönüllüleri olarak ikinci ekiple yola çiktiklarini söyledi.

Ekipte saha koordinatörlügü görevini üstlendigini aktaran Basaran, sehre girdikleri anda gördükleri manzaranin hayal edilemeyecek boyutta oldugunu söyledi.

Kentte yol kenarlarinda yanan atesler ve baslarinda insanlar gördüklerini, kendilerinin de hemen esyalarini birakarak enkazda çalismaya basladiklarini anlatan Basaran, "Ilk enkazin basinda baba ve 2 çocugu vardi. Çocuk enkazdan çikmis, burnu ve kaburgalari kirikti. Çocugun yönlendirmesiyle yöneldigimiz alanda tahtaya vuran bir ses duyduk. 3 kisi ayni anda sesi duyunca hemen çalismaya basladik. Kepçeyle kontrollü sekilde katlar açtik, tünel çalismasi baslattik." diye konustu.

- Ilk istegi çay olan çocugu sürekli uyanik tutmaya çalisti

Basaran, bu sirada diger ekibin canli bir çocuga ulastigi ve ekipte doktor olmadigi bilgisinin kendisine geldigini belirterek, söyle konustu:

"Hemen diger enkaza ulastim. Açilan tünelden Muhammet Emin'in yanina kadar gittim. Ilk muayenesini yaptim. Kalçasinda kiriklar vardi, solunumu iyiydi, bilinci açikti. Hemen isitmaya basladik. Kontrollü sekilde çikarttik. Ambulansla hastaneye transferinde de birlikteydik. Benden ilk istegi çay oldu. Sürekli uyanik tutmaya çalistim. Ara ara bilinci bozuluyordu. Sohbet ettik, kizlarimi anlattim. Bayagi konustuk ancak israrla çay içmek istedi."

Basaran, çocugu hastaneye biraktiktan sonra tekrar ilk enkazin basina giderek çalismalara devam ettigini kaydetti.

Kisa bir çalismanin ardindan Serpil isminde birine ulastiklarina deginen Basaran, "Bilinci bulanikti, bileginde kirik vardi. Hizlica damar yolunu açtim, sekerini ve tansiyonunu toparladim. Ardindan kontrollü sekilde çikararak ambulansa gönderdik." dedi.

- "Hayat devam ediyor ama gönlümüz hala orada"

Basaran, deprem bölgesinde herkesin bir seyler yaptigini, her kesimden ve meslek grubundan insanlarin canla basla çalistigini söyledi.

Herkesin adeta bir seferberlik ilan edercesine bölgeye yardimlar ulastirdigina sahit oldugunu anlatan Basaran, "Herkes birbirine destek oldu. Devletimiz ve milletimiz bütün gücüyle çalisti. Elimizden gelenin daha iyisi için mücadele ettik. Bir cana daha dokunmak umuduyla çok çalistik. Allah ülkemize böyle felaketler bir daha yasatmasin. Orada isimiz bitince tekrar isime döndüm ancak bir türlü adapte olamiyorum, sürekli orayi düsünüyorum. Hayat devam ediyor ama gönlümüz hala orada." sözlerine yer verdi.