Avrupali diplomatlardan evlerinden zorla çikarilma tehdidi altindaki Filistinlilere ziyaretEnes Canli - Avrupa'dan 15 ülkenin diplomatlari, Israil makamlarina, Filistinlilerin isgal altindaki Dogu Kudüs'teki evlerinden zorla çikarilmalarinin durdurulmasi çagrisi yapti

Avrupali diplomatlardan evlerinden zorla çikarilma tehdidi altindaki Filistinlilere ziyaretEnes Canli - Avrupa'dan 15 ülkenin diplomatlari, Israil makamlarina, Filistinlilerin isgal altindaki Dogu Kudüs'teki evlerinden zorla çikarilmalarinin durdurulmasi çagrisi yapti

KUDÜS (AA) - Avrupa Birligi (AB) ve Bati ülkelerinden diplomatlar, isgal altindaki Dogu Kudüs'te Israil makamlarinin evlerinden zorla çikarilma karari verdigi Seyh Cerrah, Silvan Mahalleleri ve Eski Sehir bölgesindeki Filistinli aileleri ziyaret etti.

Avrupa'nin 15 ülkesinden diplomatlar ve AB Filistin Temsilcisi Sven Kühn von Burgsdorff, isgal altindaki Dogu Kudüs'te Seyh Cerrah Mahallesi'nde Salim, Decani, Davudi, Hammad aileleri ve Eski Sehir'deki Sub Leben aileleriyle görüstü.

Diplomatlar, ailelerin dosyalari ve Israil'deki Yahudi yerlesimci örgütlerin söz konusu aileleri çikarmak için kullandigi yöntemler ve Filistinlilerin karsilastiklari zorluklar hakkinda bilgi aldi.

Ziyaretlerin ardindan ortak açiklama yapan diplomatlar, Israil hükümetine isgal altindaki Dogu Kudüs'teki Filistinli ailelerin zorla evlerinden çikarilmalari kararini geri çekme çagrisinda bulundu.

Yahudi yerlesimci gruplarin açtiklari davalar sonucu Silvan, Seyh Cerrah Mahalleleri ve Eski Sehir'de 6 ailenin ve 80 kisinin bu ay sonuna kadar evlerinden zorla çikarilma karariyla karsi karsiya oldugu aktarilan açiklamada, su ifadeler kullanildi:

"Bu ziyaretler vasitasiyla Israil'in uluslararasi kanunlara aykiri yerlesim politikalari ve Filistinlilerin zorla evlerinden çikarilmalari kararina sert bir sekilde karsi oldugumuzu vurguluyoruz."

Diplomatlar ayrica, Israil'in yasa disi yerlesim siyasetinin "gerilimi tirmandirdigina ve bunun da Bati Seria'da siddeti artirdigina" isaret etti.

Açiklamada ayrica, Israil'in yerlesim politikalarinin "iki devletli çözüm ve kalici baris ümitlerini baltaladigi ve Kudüs'ün gelecekteki iki devletin baskenti olma ihtimalini zayiflattigi" vurgulandi.

Açiklamaya hangi ülkelerin imzaci oldugu bilgisi ise paylasilmadi.

- Sub Leben ailesi 45 yildir mücadele ediyor

Dogu Kudüs'ün Eski Sehir bölgesinde Mescid-i Aksa'ya çok yakin bir noktada evi bulunan Sub Leben ailesinden Rafet Sub Leben, AA muhabirine yaptigi açiklamada, ailesinin Dogu Kudüs'te Yahudi yerlesimci örgütlerin evlerinden zorla çikarmaya çalistigi 6 aileden biri oldugunu ve 15 Mart'ta evleri hakkinda zorla tahliye karari oldugunu söyledi.

Ailesinin 45 yildir önce Israil hükümeti ardindan da Yahudi yerlesimci örgütlerle yasal mücadele verdigine isaret eden Sub Leben, sunlari kaydetti:

"Filistinlilerin organize sekilde evlerinden zorla çikarilmalari politikasi savas suçu teskil edebilir. Uluslararasi toplum, 75 yildan beri devam eden bu adaletsizligi gidermek için harekete geçmeli."

Sub Leben, Israilli yerlesimcilerin yasadiklari büyük binadaki dairelerde ikamet eden Filistinli ailelerin 70-80'li yillarda zorla tahliye edildigini ve kendilerinin bölgedeki tek aile olarak kaldigini aktardi.

Israil'deki yerlesimcilerin destekçisi asiri sagci politikacilarin iktidarda oldugu mevcut siyasi atmosferin gölgesinde ailesinin tahliye edilmemesinin zor oldugunu söyleyen Sub Leben, söyle devam etti:

"Artik sunu biliyoruz ki Israil hükümeti herhangi bir utanç yasamiyor, irkçiligini, ayrimciligini, Filistinlilere yönelik adaletsizligini gizlemiyor. Bu nedenle Filistinlilere baski siyasetinin siddetini artiriyor."

Sub Leben, ailesinin 45 yildir verdigi mücadelenin sadece maddi zarar vermedigini, sagligina da mal oldugunu belirterek annesinin 6 yildir "panik ve kaygi ataklari, depresyon" sikintisi çektigini ifade etti.

Israilli yerlesimcilerin evlerinden çikarmaya çalistigi Filistinli, "Benim ailem bu sikintiyi çeken tek Filistinli aile degil. Isgal altindaki Dogu Kudüs'te 200 kadar aile evlerinden zorla çikarilma tehdidiyle karsi karsiya." diye konustu.

- Dogu Kudüs, yerlesimci örgütlerin istilasi altinda

Filistin mahallelerinin merkezindeki yasa disi Yahudi yerlesimlerini genisletmek için yürütülen tahliye davalari, Israil makamlariyla isbirligi içinde çalisan yerlesimci gruplar tarafindan Yahudilere ayricalik saglayan Israil yasalarina dayanilarak sunuluyor.

Sub Leben ailesi ve benzer durumdaki diger Filistinli ailelerin tahliye davalari, yerlesimci gruplar tarafindan Israil’in 1970 tarihli "Hukuki ve Idari Isler Yasasi" temel alinarak açiliyor.

Söz konusu yasa, su anda bu mülklerin çogunda Filistinliler yasamasina ragmen 1948'den önce Dogu Kudüs'te Yahudilere ait oldugu iddia edilen varliklar için uygulaniyor ve yalnizca Yahudilere toprak iadesi haklari sagliyor.

Filistinlilerin, halihazirda mülklerini geri almalari içinse hiçbir paralel yasal mekanizma mevcut degil. Tam tersine, 1950 tarihli “Gaiplik Yasasi”, 1948 savasi sonrasi Israil'e dönüsen topraklarda evlerini terk etmek zorunda kalan Filistinlilerin bu mülklerini geri almalarini kesin bir sekilde engelliyor.

Tahliyeyle karsi karsiya kalan Filistinlilerin çogu, 1948'de Israil tarafinda evlerini kaybeden ve simdi ikinci, hatta üçüncü kez yerinden edilmek üzere olan Filistinli mültecilerden olusuyor.

Israil devlet kurumlarinin ve uluslararasi Siyonist kuruluslarin destegini alan yerlesimci örgütleri, eski Yahudi sahipleri oldugu iddia edilen kisilerle veya burada oturanlarla hiçbir iliskileri olmamasina ragmen, bu evlerin mülkiyet haklarina çesitli yollarla el koymak için çalisiyor.

Israil Adalet Bakanligina bagli Genel Muhafizlik birimi de yerlesimci örgütlerin 1970 tarihli yasa yoluyla Filistinli ailelere karsi tahliye davalari baslatmasi ve bu mülkleri Filistinlilerden "geri almasi" için yasal platform sagliyor.