Aksener, IYI Parti TBMM Grup Toplantisi'nda konustu:Adem Balta- "Bizim için nevruz, sevginin günüdür, katile özgürlük dilenme günü degildir. Bizim için nevruz kardesligin günüdür, düsmanligin günü degildir. Bizim için nevruz birligin günüdür, terörün günü degildir" - "Istanbul Sözlesmesi'nden çikilmasini kabul etmedigimiz gibi, 6284'ün tartisilmasina da izin vermeyecegiz"
TBMM (AA) - IYI Parti Genel Baskani Meral Aksener, "Bizim için nevruz, sevginin günüdür, katile özgürlük dilenme günü degildir. Bizim için nevruz kardesligin günüdür, düsmanligin günü degildir. Bizim için nevruz birligin günüdür, terörün günü degildir. " dedi.
Aksener, partisinin TBMM Grup Toplantisi'ndaki konusmasinda dün Nevruz Bayrami'nin kutlandigini animsatarak ayni günesin altinda bulusmayi, ayni atesin etrafinda toplanmayi ve ayni sofrada oturmayi istemeyen çevreler oldugunu söyledi.
Günesi gölgeleyenler, atesi, yangina çevirenler ve saygiyi düsmanlikla kirletenler bulundugunu dile getiren Aksener, "Soframizdan ekmegimizi, hanemizden bereketi, gönlümüzden huzuru çalanlar var. Yangin söndürmenin degil, yangini büyütüp o nefret yanginindan beslenmenin pesinde olanlari elbette biliyoruz." diye konustu.
Meral Aksener, IYI Parti olarak paylasarak doyulacak bir sofraya oturmanin, kimsenin gölgede kalmayacagi bir günesin altinda bulusmanin hayalini kurduklarini, o sofranin ve hayalin adinin ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti oldugunu kaydetti.
Bu hayallerinden asla vazgeçmediklerini dile getiren Aksener, "Bahari kisa çevirmek isteyenler olacak. Nevruzlarda yeniden dogusu degil meydanlarda ölümü kutsayanlar olacak. Her baharda filizlenen hayati bahseden Yaradan'a degil, her mevsim cana kiyan katillere tapinanlar olacak. Ayni atesin basinda birlikte isinmaya degil, dört bir yani yangina çevirmeye niyetlenenler olacak. Ama öz kardeslerimizden, can yoldaslarimizdan asla vazgeçmeyecegiz. Icazetini nereden aldiklari belli olmayanlarin karsisinda Çanakkale'de kanlarimiz üzerine ettigimiz o kardeslik yeminini bozan biz olmayacagiz." degerlendirmesinde bulundu.
- "Nevruz, sevginin günüdür, katile özgürlük dilenme günü degildir"
"Varsin; tipinin, boranin, yikimin pesinde kosanlar, bildikleri yolda gitmeye devam etsinler." diyen Aksener, söyle devam etti:
"Kimse merak etmesin. Biz o kara kalplere, kirli emellere, kötü niyetlere geçit vermeyecegiz. Çünkü biz o birlik için kendini feda etmesini bilenleriz. Biz, atesten gömlek giyip ateste yürüyenleriz. Ergenekon'da demiri eritenleriz. O sofranin ayaklarini kaim edenleriz. Biz, ekmegini, suyunu pay edenleriz. Bir kadim akitin, bir namus sözünün sancagini tasiyanlariz. Bizim için nevruz, sevginin günüdür, katile özgürlük dilenme günü degildir. Bizim için nevruz kardesligin günüdür, düsmanligin günü degildir. Bizim için nevruz birligin günüdür, terörün günü degildir. Bizim için nevruz, bastigi topragi cennet vatan bilenlerin günüdür, vatanin her degerine düsman olanlarin günü degildir.
Ama kimsenin süphesi olmasin. Bugünleri, hep birlikte atlatacagiz. Tarihimizden ilham aldigimiz büyük kararlilikla günesli baharlara hep birlikte ulasacagiz. IYI Parti iktidarinda bahar bayramimiz nevruzumuzu resmi tatil olarak hep birlikte kutlayacagiz. O atesin üstünden bir büyük medeniyet olarak hep beraber atlayacagiz."
Ülkenin çözülmeyi bekleyen birçok sorunu oldugunu dile getiren Aksener, ancak hükümetin her zamanki gibi sorunlari çözmek yerine sorun çikarmayi, dertlere çare olmak yerine dertleri çogaltmayi, zorluklari gidermek yerine milleti o sorunlara alistirmaya çalistigini ileri sürdü.
Hükümetin eskiden çözemediklerini yönetmeye çalistigini, artik bunu bile basaramadigini iddia eden Aksener, "Onun için de bizi beceriksizliklerinin, is bilmezliklerinin sonuçlarina alistirmaya çalisiyorlar. Enflasyona, açliga, yokluga, aciya, felaketlere, hatta tarihi boyunca ölüme meydan okumus bu kahraman milleti ölüme bile alistirmaya çalisiyorlar. Hayir, alismayacagiz. Dertlere, zorluklara, acilara alismak zorunda degiliz." diye konustu.
- "Sayin Zengin, yasadigi çirkinlikleri kadin oldugu için yasiyor"
Istanbul Sözlesmesi'nden TBMM karari olmadan hukuksuzca çikildigini iddia eden Aksener, "Bugün geldigimiz noktada görüyoruz ki iktidarin Istanbul Sözlesmesi'nden çikarak açtigi yolun sonu artik kadinlarin hayatini etkileyecek yeni tartismalara çikiyor. 6284 sayili Ailenin Korunmasi ve Kadina Karsi Siddetin Önlenmesine Dair Kanun, bugün birileri tarafindan tartismaya açiliyor." ifadelerini kullandi.
Ancak artik bu durumdan sadece kendilerinin degil, AK Parti'de siyaset yapan kadinlarin da rahatsiz oldugunu savunun Aksener, sunlari kaydetti:
"AK Parti'nin Aile Bakani bile o koltukta otururken böylesine ucube bir tartismayi millete açiklayamayacaklarini biliyor. AK Parti'nin Grup Baskanvekili bile bu tartismadan duydugu rahatsizligi dile getiriyor. Hatta '6284 kirmizi çizgimiz' dedigi için hedef haline getirildigini, bunun esas sebebinin de kadin olmasindan kaynaklandigini, eger konusan bir erkek olsaydi sorun olmayacagini söylüyor. Evet, dogrudur. Tipki bu ülkede yasayan, konusan, dogrulari savunan her kadin gibi Sayin Özlem Zengin de yasadigi çirkinlikleri kadin oldugu için yasiyor. Ideolojisi ve hayat tarzi ne olursa olsun bu ülkede konusan kadinlar sevilmiyor. Korkmayan, susmayan, inandiklarini savunan, yilmayan, pes etmeyen ve inatla dogrulari konusmaktan vazgeçmeyen kadinlar mobbinge, linçe, tacize, iftiraya ugruyor.
Biz, bu iki yüzlülügün, sadece kadin oldugumuz için söylediklerimizin birilerini rahatsiz ettiginin, tepkilerimizi sindiremediklerinin farkindayiz. Ama razi olmayacagiz, susmayacagiz, pes etmeyecegiz. Istanbul Sözlesmesi'nden çikilmasini kabul etmedigimiz gibi 6284'ün tartisilmasina da izin vermeyecegiz. Kadinlarin yasama hakkinin dillere düsmesine dün oldugu gibi bugün de göz yummayacagiz. Kadinlarin hayatindan taviz verilmesine dün oldugu gibi bugün de razi olmayacagiz. Kadinlarin, sirf dogrulari söyledigi için linç edilmesine dün oldugu gibi bugün de sessiz kalmayacagiz. Kimse kusura bakmasin, biz her daim konusan kadinlari savunacagiz. Türkiye'de var olmaya çalisan tüm kadinlarin yaninda olacagiz. Sesi duyulmayan kadinlarin, sesi olacagiz. Görüslerimiz, düsüncelerimiz ne kadar farkli olursa olsun mesele kadinlarin davasi oldugunda Özlem Hanim'la da elbette amasiz, fakatsiz omuz omuza duracagiz."
- "Bu beceriksizliklerin sorumlusu siyasiler"
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in depreme iliskin bazi açiklamalar yaptigini aktaran Aksener, konusmasina söyle devam etti:
"Her sikistiginda, 'kader, sükür' diyerek kendi beceriksizligini örtmeye çalisiyor. Afet ve felaketlerde makaminin geregini yapip sorumluluk almak yerine sürekli olarak saçma sapan açiklamalara siginiyor. Bu hafta da yine bunun bir örnegini yasadik. Hiç utanmadan, zerre sikilmadan 'Geçmisten bugüne bu isi masaya yatirdigimizda çadirda bile kalite neydi? Bugün çadirda geldigimiz kalite ne? Bunu bile yeterli görmüyoruz. Insallah çadirlarda bundan sonra çok daha farkli adimlar atacagiz' dedi. Sayin Erdogan, üstelik bunu depremin 7. gününde bile hala çadir bekleyen aileler varken, bugün bile çadir isteyen insanlarimiz varken dedi. Bak Sayin Erdogan, artik yeter. Daha önce söyledim, bir kez daha söylüyorum. Sirk yönetmiyorsunuz, devlet yönetiyorsunuz. Bu millet artik bikti, usandi. Beceriksizliginizle bu millete zaten çok sey kaybettirdiniz. Suursuzlugunuzla zaten sabrimizi tasirdiniz. 21 yillik zulümden kurtulusa, sadece 53 gün kaldi. Bari su son günlerinizde milletimizin acisina biraz sayginiz olsun."
Aksener, konusmasinin bir bölümünde Hatayli depremzede Abdullah Gül adli vatandasi kürsüye davet etti.
Meral Aksener, Gül'ün konusmasinin üzerine baska söz söylenemeyecegini belirterek, bu beceriksizliklerin sorumlusunun siyasiler oldugunu ifade etti.
Öte yandan Aksener, toplantinin basinda partisine katilanlara rozetlerini takti.