AK Parti Sözcüsü Çelik, gündeme iliskin açiklamalarda bulundu: (2)Zafer Fatih Beyaz,Orhan Onur Gemici- "Ansizin gelebiliriz ilkemiz, devletimizin terörle mücadelesinin iliklerine islemistir. Iktidara geldigimiz günden beri bunu sürdürüyoruz. Her gelen bakanimiz bu politikayi sürdürdü ve her gelenle birlikte bu katlanarak devam etti" - "Birileri maalesef Cumhuriyet Halk Partisinin tabaninda ona gönül vermis degerli vatandaslarimizin bütün hissiyatlarini da inciterek sadece koltuk kavgasi yapmakta

AK Parti Sözcüsü Çelik, gündeme iliskin açiklamalarda bulundu: (2)Zafer Fatih Beyaz,Orhan Onur Gemici- "Ansizin gelebiliriz ilkemiz, devletimizin terörle mücadelesinin iliklerine islemistir. Iktidara geldigimiz günden beri bunu sürdürüyoruz. Her gelen bakanimiz bu politikayi sürdürdü ve her gelenle birlikte bu katlanarak devam etti"
- "Birileri maalesef Cumhuriyet Halk Partisinin tabaninda ona gönül vermis degerli vatandaslarimizin bütün hissiyatlarini da inciterek sadece koltuk kavgasi yapmakta

ANKARA (AA) - AK Parti Genel Baskan Yardimcisi ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Ansizin gelebiliriz ilkemiz, devletimizin terörle mücadelesinin iliklerine islemistir. Iktidara geldigimiz günden beri bunu sürdürüyoruz. Her gelen bakanimiz bu politikayi sürdürdü ve her gelenle birlikte bu katlanarak devam etti." dedi.

Çelik, parti genel merkezinde düzenledigi basin toplantisinda gündeme iliskin açiklamalarda bulundu, sorulari yanitladi.

Içisleri Bakanligi önündeki terör saldirisi, bakanligin terör örgütleri ile uyusturucu saticilari ve organize suç örgütlerine yönelik operasyonlariyla ilgili degerlendirmesi sorulan Çelik, "Öncelikle bütün Ankaralilara ve güvenlik güçlerimize geçmis olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bu terör girisimini engelleyen kahraman polislerimizin yaptigi çok büyük bir vatanseverliktir, büyük bir fedakarliktir. Onlari özellikle tebrik ediyoruz. Türkiye güvenli bir ülkedir. Dünyanin her yerinde terör örgütlerinin bu tip eylemleri olabiliyor ama netice itibariyla Kahramanlar Operasyonu ile de görüldügü gibi kararliligimiz sürmektedir." ifadelerini kullandi

Türkiye'nin terörle mücadelesinin kesin ilkelere, tavizsiz bir tutuma sahip oldugunu belirten Çelik, "Sayin Cumhurbaskanimizin Meclis açilis konusmasinda dedigi gibi hiçbir sekilde geri çekilmek yok. Ansizin gelebiliriz ilkemiz, devletimizin terörle mücadelesinin iliklerine islemistir. Iktidara geldigimiz günden beri bunu sürdürüyoruz. Her gelen bakanimiz bu politikayi sürdürdü ve her gelenle birlikte bu katlanarak devam etti. Anayasa'nin, hukukun verdigi yetkiler içerisinde ve ayni zamanda da hükümetlerimizin ortaya koydugu tavizsizlik prensibi çerçevesinde Cumhurbaskanimizin talimatlari dogrultusunda bunu kararlilikla sürdürecegiz." diye konustu.

Çelik, demokrasiyi, hukuk devleti anlayisini terörün yönlendirmelerine müsaade etmeden ilerleteceklerini vurgulayarak, sözlerini söyle sürdürdü:

"Tabii bu terör örgütü olduktan sonra, 'Türkiye bu terörle mücadeleyi yaparak büyük zararlara ugruyor' diyenlerin aslinda terör örgütüne destek veren asagilik açiklamalar yaptigini da takip ediyoruz. Bunlari kendi asagilik açiklamalariyla bas basa birakiyoruz. Biz bu mücadeleyi milletimizin destegiyle en güçlü bir sekilde sürdürecegiz. Devlet hayati içerisinde bunu en güçlü sekilde iktidarlarimiz döneminde sürdürdük ve bunun en temel mottosu Sayin Cumhurbaskanimizin ifade ettigi gibi 'Bir gece gelebiliriz, her an gelebiliriz' diyoruz. Hiçbir zaman sahadan çekilmiyoruz, hiçbir zaman bu mücadeleden geri durmuyoruz."

AK Parti'nin kurulusundan itibaren süregelen terörle mücadele politikasinin ayni kararlilikla sürdürüldügünü ifade eden Çelik, "Bazi muhalefet partilerinden açiklamalar görüyorum. Bugün de açiklama yapmislar, 'AK Parti'de terörle mücadele konusunda fikir ayriligi var.' Sanki hizipler var gibisinden açiklama yapmislar. AK Parti'de terörle mücadele konusunda, terörle mücadelenin yöntemi, dozu, hedefleri konusunda herhangi bir fikir ayriligi yoktur. Cumhurbaskanimizin talimatlari dogrultusunda herkes üzerine düsen görevi hakkiyla yapmaktadir. Bundan sonra da katlanarak, pekiserek bu devam edecektir." ifadelerini kullandi.

- 2024 Paris Olimpiyat Oyunlari'na iliskin basörtüsü karari

Fransa'nin 2024 Paris Olimpiyat Oyunlari'na iliskin basörtüsü kararina iliskin degerlendirmesi sorulan Çelik, su yaniti verdi:

"Fransa bir sekilde bizim 28 Subat'ta yasadigimiz o karanlik günlere dönmeye çalisiyor, öyle anliyoruz. 2016'da futbol karsilasmalarindan basörtülü insanlar men edilmisti. Simdi de olimpiyatlara katilamayacagini söylüyorlar. Bu mesele sadece bütün Müslüman kadinlara hakaret degil bütün Fransiz kadinlara hakarettir. Çünkü kadinlarin kilik kiyafetine bu sekilde karisilmasinin aslinda son derece fasizan bir uygulama oldugu, dünyanin çesitli yerlerinde görüldü. Bu konuda da biz çok güçlü bir tecrübeye sahibiz. Bu Fransiz demokrasisinden Fransiz kamu düzeninden ve Fransiz toplumsal barisindan verilmis bir tavizdir. Bu karari alanlar çok büyük bir yanlis yapmaktadir. Aslinda Fransa'daki toplumsal barisa da zarar verecek bir adim atmaktadirlar. Spor birlestirir, spor baris mesaji verir. Olimpiyat müsabakalariyla ilgili bu ayrimciligin yapilmasi kuskusuz bu karari alanlarin ayibidir. Umariz bunu yeniden degerlendirirler ve bundan vazgeçerler."

- "Bunlarin herhangi bir siyasi elestiriye tahammülü olmadigi görüldü"

Çelik, CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu'nun dün grup toplantisinda Bilal Erdogan ile ilgili açiklamalariyla ilgili soru üzerine kent hakki diye bir kavram oldugunu ve Türkiye'nin her yerindeki vatandaslarin, belediyelerin faaliyetlerini, çalismalarini elestirebilecegini söyledi.

Bilal Erdogan'in da bir vatandas olarak, ayni zamanda birçok sivil toplum kurulusunun yöneticisi olarak görüslerini söyledigini ifade eden Çelik, görüslerinde bir hakaret olmadigini, bir siyasi elestiri oldugunu bildirdi.

Çelik, Istanbul Büyüksehir Belediye Baskani Ekrem Imamoglu'ndan Kiliçdaroglu'na, bu sözlere panik içerisinde cevap verilmeye kalkildigini belirterek, "Netice itibariyla ne oldu? Bunlarin herhangi bir siyasi elestiriye tahammülü olmadigi, herhangi bir sekilde bir siyasi cevaplarinin olmadigi görüldü. Bir Istanbullu olarak Bilal Bey görüslerini ifade etmisse siz de bu görüs dogru mudur, degil midir söylersiniz, kendi siyasi elestirinizi getirirsiniz, kendinize göre bir degerlendirme yaparsiniz. Son seçim öncesinde 'Sivil toplum örgütlerine çok saygili olacagiz, sivil toplum örgütlerinin önünü açacagiz' diyordunuz. Ne oldu simdi? Bir sivil toplum örgütü lideri, bir sivil toplumcu bu konularla ilgili elestiri getirdigi zaman niçin bunu hakaret kampanyasiyla karsiliyorsunuz?" diye konustu.

Bilal Erdogan'in, bir birey ve sivil toplumcu olarak görüslerini açikladigini animsatan Çelik, su ifadeleri kullandi:

"Hemen bunu Kiliçdaroglu, daha önce de uyardigimiz gibi bir aileyi hedef alma, siyasette aile üzerinden bir hakaret kampanyasi yürütme gibisinden son derece yanlis bir sey yapiyor. En temel ahlaki ilke sudur, siyasi tartismalara aile sokulmaz. Karsinizdaki kisi aile iliskileri üzerinden bir elestiri getirmemis. Bir birey olarak, bir Istanbullu olarak, Istanbul'da yasayan biri olarak belediye hizmetleriyle, faaliyetleriyle her gün muhatap olan biri olarak, bir sivil toplum örgütünün lideri olarak ve farkli sivil toplum örgütlerinde faaliyet yapan biri olarak bunu gündeme getirmis. Mesela ayni elestiriyi CHP'ye yakin bir sivil toplum örgütü yapmis olsaydi bu sekilde mi konusacaklardi? Kiliçdaroglu, o zaman 'Saygiyla karsiliyorum, bunu degerlendirirler' diyecekti. Burada demokratliklarinin, aslinda özgürlükçülüklerinin, sivil topluma saygilarinin ne kadar bos bir sekilde oldugu ortaya çikti."

- "Tüzük geregi görev süreniz bitmis, su anda fiilen aslinda genel baskan degilsiniz"

Çelik, Bilal Erdogan'in, belediyenin yetersizligi anlaminda söylediklerinin çok daha fazlasini CHP'lilerin söyledigini belirterek, söyle devam etti:

"Imamoglu bu kadar zamandir belediye baskanligi yapiyor, halen Bodrum'un, Istanbul'un bir ilçesi olmadigini ögrenemedi. Istanbul'dan çok Bodrum'da vakit geçiriyor. Sayin Imamoglu, Bodrum, Istanbul'un bir ilçesi degildir. Istanbul'un ilçelerini gezin. Insanlar bunu size hatirlatiyorlar, her olayda, krizde hatirlatiyorlar. Simdi çikmis Kiliçdaroglu diyor ki 'Sen kimsin?' Bu soruyu size de sorarlar. Yani tüzük geregi görev süreniz bitmis, su anda fiilen aslinda genel baskan degilsiniz. Seçimde kendi partinize yalan söylemissiniz. Kendi partinizin kurmaylarindan saklayarak, gizli sakli, ortaklarinizdan saklayarak gitmissiniz orada birtakim koalisyon pazarliklari yapmissiniz. Simdi onlar, kendinizin göreve getirdigi insanlar da diyor ki 'Bunu yapamazsin, sen kimsin' diyorlar ve size karsi genel baskan adayi oluyorlar. Bütün bunlari degerlendirecegine tutmus hakaret kampanyasi yapiyor."

Kiliçdaroglu'nun kisilerle ilgili isinin ne oldugu, ne kadar vergi verdigiyle ilgili sözleri oldugunu animsatan Çelik, su degerlendirmeyi yapti:

"Herkesin isi gücü belli, verdigi vergi belli. Ögrenmek istiyorsa bunu ögrenecegi kaynaklar var. Ama tabii bu vergi verme, parasal konularda dürüstlük oldugu zaman Kiliçdaroglu'nun dikkat etmesi gereken sey sudur, Atatürk'ün mirasi geregi Is Bankasi hisselerinin Türk Dil Kurumuna, Türk Tarih Kurumuna verilmesi lazim, Cumhuriyet Halk Partisindeki hisselerinden gelen gelirin. Cumhuriyet Halk Partisi bunu defalarca vermemis ve bu kurumlar mahkeme yoluyla dava açarak Atatürk'ün kendilerine tahsis ettigi bu gelirleri Cumhuriyet Halk Partisinin elinden zorla almislar. Dolayisiyla bu konularda bir dürüstlük olacaksa Kiliçdaroglu'nun önce kendi politikalariyla ilgili olarak bu yüzlesmeyi yapmasi gerekir. Tüzük geregi isi olmayan birisi çikmis, 'Sen kimsin?' diyerekten konusuyor. Söyleyecek bir seyiniz varsa söyleyin. Ayrica tabii Kiliçdaroglu'nun güya Imamoglu'na sahip çikmasinin arkasindaki parti içi gelismelerle ilgili stratejinin de farkindayiz. Onu da herkes görüyor. Yani orada hizip savaslarini bu yolla örtbas etmeye çalisiyor."

- "Sifir Atik Projesi, bir Türkiye kurumu olmanin ötesine geçmistir"

Çelik, CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu'nun, Cumhurbaskani Erdogan'in esi Emine Erdogan'in faaliyetlerine iliskin açiklamalarina yönelik soruya, su yaniti verdi:

"Güya diyor ki 'Biz bu faaliyetleri takdir ediyoruz ama bunu bu faaliyetlere niye bakanlar katiliyor? Devlet kurumlari niye destek veriyor?' Dünyanin her tarafinda first ladylerin yaptigi faaliyetlere devlet kurumlari zaten destek verir. Dünyanin her tarafinda, gelismis demokrasilerde bu bir gelenektir. Ikincisi özellikle Kiliçdaroglu devlet hayatinin ne oldugunu, uluslararasi iliskilerin ne oldugunu bilmedigi için defalarca alfabeyi anlatmak zorunda kaliyoruz. Bir türlü alfabeyi anlatmaktan bir paragraf öteye geçemedik Kiliçdaroglu'nun yaptiklarini anlatmak yüzünden. Sifir Atik Projesi su anda sadece bir Türkiye kurumu olmanin ötesine geçmistir. Bir Birlesmis Milletler kurumudur. 30 Mart, Birlesmis Milletler Genel Sekreteri Guterres tarafindan Sifir Atik Günü ilan edilmistir. Daha sonra Birlesmis Milletler'de Sifir Atik Danisma Kurulu kuruldu. Birlesmis Milletler Genel Sekreteri Guterres, Emine Erdogan Hanimefendiyi bunun baskanligina aday gösterdi.

Hanimefendi geçen sene konusma yapmaya davet edildiginde orada iki Birlesmis Milletler yetkilisi vardi. Biri bu islerden sorumlu Birlesmis Milletler Genel Sekreteri digeri Habitat Icra Kurulu Direktörü. Yani bu kurum hem bir Türkiye kurumu oldugu gibi hem de artik uluslararasi kurum haline gelmis. Ilgili bakanlarin bu sürece destek vermesinden ilgili bürokratlarin bu faaliyetlere katilmasindan dogal daha ne olabilir? Bunda anlasilmayacak ne var? Bunu Türkiye'de bir kisi anlamaz, uluslararasi iliskiler bilmese de devlet hayati bilmese de herkes anlar, bir kisi anlamaz o da Kiliçdaroglu. Anlamiyor. Muhtemelen kongreye kadar bir CHP orucu tutmamiz lazim, daha önemli gündemlerimiz var. Kendisi bir süre orada polemikler söylüyor ama onlara defalarca cevap verdik. Hiçbirinin bir geçerliligi yok. Bütün bunlar konusunda bütün söylediklerini bir tane CHP Google olsa sirf CHP'ye ait bir Google olsa girin ona 'cehalet' diye bir kelime yazin. Size Kemal Kiliçdaroglu diye cevap verir. Arkadaslar. CHP Google'i bu sekilde bir sonuç üretebilir."

- "CHP'deki tartisma, bir zihniyet farkliliginin ortaya çikardigi bir yaris degil"

"CHP'de kurultay süreci devam ediyor. Kurultay sürecinde çokça gündeme gelen bir genel merkezciler, degisimciler tartismasi var. Bunu nasil degerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Çelik, siyasi kavramlarin namusuna ve bunlarin haysiyetinin korunmasi gerektigine inandigini ve bu kavramlar korunmadiginda siyasi zihniyet ve yol haritasinin da korunamayacagini söyledi.

Degisim kelimesinin çok kiymetli bir kelime oldugunu ifade eden Çelik, degisimin bir mentaliteden basladigini, uygulamalari ve yöntemleri içerdigini belirtti.

CHP'nin kurultay sürecinde birtakim isimlerin birbirine karsi olmasindan baska bir tartisma bulunmadigini kaydeden Çelik, su degerlendirmeleri yapti:

"CHP'deki tartisma, bir zihniyet farkliliginin ortaya çikardigi bir yaris degil, otoriter bir zihniyetle demokrat bir zihniyetin yarisi degil. CHP'deki kavga, mevcut statükoyla herhangi bir seyleri degistirmek isteyenlerin, Kemal Kiliçdaroglu disinda degistirmek istedikleri bir sey yok. Herhangi bir zihniyet, üslup, siyaset degisikligine gitmek için bir program ortaya koyamiyorlar. Bütün bunlar açisindan baktiginizda ortada buna genel merkezciler ve degisimciler adini takmak, siyasi kavramlarin haysiyetini korumak bakimindan son derece yanlistir. Bu sadece genel merkezciler ve anti genel merkezciler arasinda bir kavga olarak yapilabilir. Yapmaya çalistiklari tek sey de Kemal Kiliçdaroglu'nu degistirmekten ibaret. Digerlerinin açiklamalarina baktigimizda Kemal Kiliçdaroglu'ndan farklari nedir? Daha vahim Yassiada zihniyeti açiklamalari yapabiliyorlar. Dolayisiyla bu demokrasi merkezli bir tartisma degildir. Bir siyasi partinin demokrasi yönündeki yöntemlerinin tartisildigi ve bu temelde yaris ortaya koyulan bir sey degildir. Birileri maalesef Cumhuriyet Halk Partisinin tabaninda ona gönül vermis degerli vatandaslarimizin bütün hissiyatlarinda inciterek sadece koltuk kavgasi yapmaktadir. Degisim nasil olur, tecrübe, gelenek, degisim, bu denge nasil kurulur, 7 Ekim'de AK Parti Kongresi'nde hep beraber görecegiz. Bir kere daha AK Parti Kongresi'nde ortaya çikan tablo, CHP'deki köhneligi daha da berraklastiracaktir."

(Bitti)