ABD'de ele geçirilip Antalya'ya getirilen 12 tarihi eser, tanitildiSüleyman Elçin- Kültür ve Turizm Bakani Mehmet Nuri Ersoy:- "Son 5 yildir ikili protokoller yapiyoruz. Bu protokoller sonucunda yillarca sürecek hukuk mücadelesini aylar içinde sonuçlandirmayi sagliyoruz"- "Koleksiyonerler bu eserleri gün isigina çikardigi zaman bakanligimiz aninda fark ediyor ve çok büyük hukuk müdahalesi basliyor. Bu protokoller sayesinde kisa sürede bu varliklar ülkemize geri getiriliyor"
ANTALYA (AA) - Kültür ve Turizm Bakani Mehmet Nuri Ersoy, "Son 5 yildir ikili protokoller yapiyoruz. Bu protokoller sonucunda yillarca sürecek hukuk mücadelesini aylar içinde sonuçlandirmayi sagliyoruz." dedi.
ABD'de ele geçirilen, Kültür ve Turizm Bakanliginin yürüttügü çalismalar sonucu mahkeme karariyla Türkiye'ye iade edilen Anadolu kökenli 12 tarihi eser, Antalya Müzesi'nde gazetecilere tanitildi.
Müzede olusturulan alanda sergilenen Tunç boga arabasi (2 adet), Roma dönemi askeri diploma, Neolitik Hacilar Ana Tanriça figürü, Urartu dönemi terakota vazo, Roma dönemi bronz büst taçli erkek basi, Kilia tipi mermer idol, Hydai Antik Kenti kökenli oinokhoe, Çatalhöyük kökenli tas heykelcik, Roma dönemi tetrarkh heykel basi, Perge Tiyatrosu'ndan heykel basi, Bubon bronz kol ve Septimius Severus heykeli, ziyaretçilerin ilgisini çekti.
Bakan Ersoy, Antalya Müzesi'nde gerçeklestirilen tanitimda, kültür varliklarinin korunmasiyla ilgili tavizsiz politikalarini, tüm platformlarda ayni titizlikte devam ettirdiklerini söyledi.
Bugün burada bu stratejimizin önemli bir boyutu olan "kültür varligi kaçakçiligiyla mücadele" alaninda sagladiklari önemli bir basari vesilesiyle toplandiklarini belirten Ersoy, Türkiye'nin farkli bölgelerinden kaçak kazilar yoluyla elde edilen, illegal olarak yurt disina kaçirilan ve Amerika Birlesik Devletleri'nde tespit edilerek el konan kültür varliklarindan 12'sinin daha iadesini sagladiklarini kaydetti.
Manhattan Bölge Savcilik Ofisi, Amerikan Iç Güvenlik ve Istihbarat Birimi (HSI) ve Bakanliklari arasinda gelistirilen is birliginin basarili sonucu olarak iadesi saglanan kültür varliklarinin, çok nitelikli eserler olduguna dikkati çeken Ersoy, söyle konustu:
"Bunlardan Perge Antik Kenti'mizden çikarilmis iki heykele ait baslar, bilim insanlarinca yapilan degerlendirmelere göre M.S. 3'üncü yüzyilda yontulmustur. Söz konusu heykellerin gövdelerinin daha erken dönemlerde islenmis oldugu ve imparatorlari tasvir ettikleri, baslarin ise geç antik çagda yeniden çalisildigi anlasilmistir. Bu baslar uzun yillardir yurt disinda, iki ayri koleksiyonda bulunuyordu. Bunlarin kazilardan çikan hangi gövdelere ait olabilecegine yönelik daha önce yapilan çalismalar isiginda arastirmalarimizi sürdürüyoruz. Bu arastirmalar bu eserlerden su an için biri hakkinda net bir sonuç verdi. Antalya Arkeoloji Müzesi uzmanlarimiz ile Antalya Restorasyon ve Konservasyon Laboratuvari uzmanlarimiz yaptiklari çalismalar sayesinde ABD'den iadesi saglanan heykel baslarindan ilkini gövdesiyle birlestirdiler. Bu sayede bugün bu eseri bir bütün olarak görebiliyoruz."
Iadesi saglanan eserler hakkinda gerçeklestirilen sorusturma kapsaminda kazi kayitlari, kazi envanteri ve belgelemelerin dosya açisindan son derece belirleyici olduguna dikkati çeken Ersoy, "Bir diger eserimiz ise 1960'li yillarda çok yogun kaçak kaziya maruz kalan Baubon Antik Kenti kökenli Septimius Severus heykelidir. Geçen yil iadesini sagladigimiz ve yine ayni alandan yasa disi olarak götürülmüs olan Lucius Verus heykelimizde oldugu gibi, eserin kaidesi, kaidesi üzerindeki yazit ve ayaklarinin oturmasi için hazirlanmis yuvalarin ölçüsünün tutarliligi ve bir kaçak kazicinin günlügündeki ifadeler öne çikan kanitlarimiz arasinda bulunuyor." diye konustu.
Ersoy, bu eserin sorusturma safhasindaki en önemli dayanaklarin Prof. Dr. Jale Inan ve Gazeteci Yazar Özgen Acar tarafindan 1970'lerden itibaren gerçeklestirilen arastirmalar oldugunu dile getirdi.
Getirilen eserler arasinda, tek üretim merkezinin Manisa'nin Kulaksizlar köyü oldugu bilinen, 6000 yillik bir de Kilia tipi idol bulunduguna isaret eden Ersoy, sunlari söyledi:
"Benzer bir Kilia Idolü için ABD Hukuk Mahkemeleri nezdindeki savasimiz devam ediyor. 'Büst Çelenkli Bronz Portre' de ülkemiz kültürel mirasi açisindan büyük kiymeti olan bir eserdir. M.S. 3'üncü yüzyila tarihlenen eserin, bir imparator kültü rahibi olabilecegi veya yarislari düzenleyen bir kisiye ait olabilecegi düsünülüyor. Bati Anadolu kökenli oldugu stilistik olarak belirlenen büstün iadesinde ait oldugu bölgede meydana gelmis kaçak kazi ve benzeri adli kayitlarin detayli olarak derlenmesi ve incelenmesi ile bilimsel raporlar etkili olmustur."
Ersoy, Sanliurfa kökenli boga arabasi, Çatalhöyük, Hacilar kökenli heykelcikler, Milattan Önce 2'nci bine tarihlenen Dogu Anadolu bezemeli vazo, Roma Dönemi'ne ait askeri diploma gibi Anadolu'ya ait binlerce yillik kültür varliklarini buraya getirmenin kendileri için memnuniyet verici oldugunu vurguladi.
- "Kaçakçilikla mücadele artarak devam edecek"
Kültür varligi kaçakçiligiyla mücadeledeki kararliliklarinin, önlerindeki dönemde de artarak devam edeceginin altini çizen Ersoy, sunlari kaydetti:
"Arkeolojik alanlar ve müzelerde güvenligin artirilmasina, sinir ve gümrük kontrollerinde uzman bilgi paylasimina, uluslararasi ve ikili iliskilerin gelistirilmesine büyük önem veriyoruz. Bakanlik olarak yaptigimiz düzenlemelerle, kültür varligi kaçakçiligiyla mücadele faaliyetine sagladigimiz ilave imkanlarin da olumlu sonuçlarini görmekten büyük memnuniyet duyuyoruz. Son 5 yildir ikili protokoller yapiyoruz. Bu protokoller sonucunda yillarca sürecek hukuk mücadelesini aylar içerisinde sonuçlandirmayi sagliyoruz. Öncelikli amaç eserin geri getirilmesini saglamak ama daha öncelikli amacimiz artik yasa disi yollarla Anadolu'dan çikarilmis kültür varliklarinin piyasa degerini yurt disinda düsürmek. Artik alici bulamaz hale gelmeye basladilar. Definecilerin önünü kesmenin en önemli yolu da bu. Izinsiz yurt disina çikarilmis Anadolu kültür varliklarini artik alicisi bu protokollerle çok azaliyor. Koleksiyonerler bu eserleri gün isigina çikardigi zaman bakanligimiz aninda fark ediyor ve çok büyük hukuk müdahalesi basliyor. Bu protokoller sayesinde kisa sürede bu varliklar ülkemize geri getiriliyor. Bunu artik bütün koleksiyonerler ögrendi. En önemli yöntem bu ve bu yöntemi Türkiye basariyla uyguluyor."
- Mutabakat Zapti'nin önemi
ABD ile imzaladiklari ve 2021 yilinda yürürlüge giren Mutabakat Zapti'nin kiymetli eserlerin ait olduklari topraklara dönmesinde hayati bir rol oynadigini aktaran Ersoy, söyle konustu:
"Bu vesileyle kültür mirasinin korunmasi ve kültür varligi kaçakçiligiyla mücadele alaninda ABD'nin ilgili makamlarina ve özellikle bir süredir ortaklasa çalismalarimizla tüm dünyaya örnek teskil edecek bir isbirligi tesis ettigimiz Manhattan Bölge Savcilik Ofisinden Bölge Savci Yardimcisi Albay Matthew Bogdanos ile kiymetli ekibine, Amerikan Iç Güvenlik ve Istihbarat Birimine titiz çalismalari için bir kez daha tesekkür ediyorum. Bu çalismalara arastirma, inceleme, kanit toplama ve tanik ifadelerini saglama konularinda büyük katkilar yapan Bakanligimizin ilgili birimlerini de tebrik ediyorum."
Ersoy, iade süreçlerinin olumlu neticelendirilmesine vesile olan merhum Prof. Dr. Jale Inan'i rahmetle andigini anlatarak, "Katkilarindan dolayi akademisyenlerimiz Prof. Dr. Turan Takaoglu, Prof. Dr. Sedef Çokay Kepçe, Prof. Dr. Ertekin Doksanalti, Prof. Dr. Kaan Iren ve Prof. Dr. Hans Rupprecht Goette ile aramizdan ayrilan Prof. Dr. Brigitte Freyer-Schauenburg, mimar Arzu Öztürk ve Dr. Ismail Fazlioglu'na, Antalya Arkeoloji, Anadolu Medeniyetleri ve Burdur müzelerimize, Disisleri Bakanligimiza, New York Kültür ve Tanitma Ataseligimize, eserlerimizi ücretsiz ve büyük özenle ülkemize ulastiran THY ailesine tesekkürlerimi sunuyorum." degerlendirmesinde bulundu.
Antalya Müzesi'nde sergilenecek 12 eserin kültür mirasinin çok önemli parçalari oldugunu ifade eden Ersoy, bir çok eserle ilgili operasyonlarinin devam ettigini, çok kisa sürede yeni eserlerin müjdesini de vereceklerini sözlerine ekledi.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Jeff Flake, Antalya Müzesi'nde bulunmaktan çok keyif aldigini söyledi.
Kültür varliklarin ülkeye geri gönderilmesiyle ilgili sürecin bir parçasi oldugu için mutluluk duydugunu belirten Flake, sunlari kaydetti:
"Yillar sonra buradalar, ait oldugu yerdeler. Ülkelere döndürülen bu kültür varliklariyla ilgili olarak biz Türkiye'nin kültür varliklarina son derece saygi duydugumuzu bildirmek isteriz. Anadolu'ya ait olan essiz eserler öyle ya da böyle ait olduklari yere, yuvalarina geri dönecektir. Bu varliklardan bazilari yagmalanarak uzaklastirildigini biliyoruz. Bu parçalarin buraya dönmesi çok önemlidir. ABD ve Türkiye bu alanda isbirligini devam ettiriyor. Yagmaya, kültür varliklarin kaçirilmasina karsi savasiyoruz. Eserlerin tekrar ülkelerine dönmesiyle ilgili gerekli baskiyi kurmaya çalisiyoruz."